İnsanlığın ortak kolektif duyunc bilinci dünya savaşının sonucunu belirledi.
Amerikan he hegemonyası sona eriyor.
Dünya da güç dengeleri değişti.
Ülkemize karşı saldırgan, dayatmacı, tepeden bakan tutum devam ederse çok daha büyük kayıplara sebep olacak.
Hırs emperyalizmin içinden çıkmakta bir türlü başarılı olamadığı bir durum olarak başına büyük bir bela açtı.
Her ülke kendi vatanında doğal kaynaklarının soygununu istemiyor.
Karşılıklı eşit koşullarda çıkara uygun bir üretim ve ticaret anlayışı geliştirmek zorunda.
Silah düşman ve savaş benzeri zorbalık, demografik yapı değişikliği yaparak ulus devlet yapısını bozmak, ülkeleri parçalamak ve bölerek yutmak devri bitti.
Suriye ve Ukrayna batıya unutamayacağı bir ders oldu.
Türkiye Cumhuriyeti devleti birçok kutup içinde hiçbirinde yer almadan Anadolu ve Çin'e kadar kendi Türk coğrafyasında Türk Birliğini siyasi, ekonomik, savunma, üretim, ticaret, eğitim öğretim ve sağlık gibi tüm alanlarda bir gelişmenin önünü batı engelinin prangalarını kırarak aşacak.
Buna engel olmaya yönelik tehditkar bir politika bizim batı sömürüsü ve orta doğu sömürüsünden uzaklaşarak mesafeli bir yaklaşıma taşınacaktır.
1952-2025 yılları arasında ki kanlı soyguncu süreç yüz yıl önce ki kazanımları kaybettirmiş olmasına rağmen devrim ve özümüze dönme bilincini güçlü bir şekilde tarih bilinci olarak ortaya koymuştur..
Küresel soygun sistemi ciddi bir jeopolitik değişime gebedir.
Doğal kaynakları soyulan her toplumun sabrı taşmıştır.
Dünya silah, düşman ve savaş üretmek yoluyla doğal kaynak talanı yaparak güç gösterisi ve emperyal bir dayatma içinde hareket eden tek tarafa yontan adaletsizliği bitirecek iradeyi insanlık dünyanın her yerinde yürekli bir şekilde ortaya koyacak.
Toplumların uyanışı, birlik beraberlik ve bütünlüğü koruma inancı dayatmacı tutumu çaldıran en büyük güç olmuştur.
Dünya da hiçbir toplum bu dayatmacı tutum yararına bir savaş istememektedir.
Savaşı isteyen bu dayatmacı tutumun kaybedeni Amerika, Avrupa ve İngiltere'dir. Avrupa'nın Rusya karşısında kaybetmesini Amerikan tuzağına düştükleri için bu sonu yaşıyorlar.
Almanya'da insanlar orduya katılmak istemiyorlar.
Hit faşizmin yeniden yeşertmek bile mümkün değildir.
Dünya ekonomi savaşı karşılıklı çıkara dayalı eşgüdüm içinde kamu ekonomisi uygulanırsa mümkün olabilir.
Küresel şirk düzeni içinde kimin eli kimin cebinde karışmış bir tek soyanların cebi dolmuştur.
İşte bu soyguncu zulmün süresi de dolmuştur.
Birleşmiş Milletler tek kutuplu soygundan yana tutumu dolayısıyla İradesini kaybetmiştir.
Dünya Uluslar Birliği tüm kutup ve ulusların ortak kolektif çıkarını koruyacak bir şekilde devrim sonrası yeniden Anadolu da dünyaya huzur, güven ve adalet dağıtan tüm devletleri eşit gören bir anlayışa kavuşacaktır.
Uluslararası adalet sistemi bütünlüğünü çifte standart davrandığı için yitirmiştir.
Sekiz milyar insanın gözlerinin önünde yetmiş bin insanı kasap gibi doğrayarak soykırımcı bir anlayış ile katlettiler bunun üzerine barış ile örtü çekmeye kalkıyorlar.
Hangi vicdan, adalet, merhamet bunu kabul eder.
Türk ulusu yıllardır ermeni meselesi adı altında suçlandı. Suçlayanlar aynı şekilde soykırımcı oldular.
Tarih utanmazlık karşısında çok acımasız davranır.
Nitekim kozmik devrim bu sebeple geldi.
Anadolu da başlama sebebi de bu anlamda çok değerlidir.
Türk ulusuna karşı saygısızlık affedilmez bir art niyetli çabadır.
Bin yıllık bir kin, yüz yıl önce ki bir hınç vb sebep ne olursa olsun Anadolu ve Türk ulusu bunu hak etmemiştir.
Nitekim buna karşı iradesini yüz yıl önce asırlar önce olduğu gibi bağrından çıkartacak gücü yine kendinde bulmuştur.
Dünyanın büyük kısmı batıya ve sömürü anlayışına tehditkar tutumuna karşıdır.
Yüzde yüze yakın haklıdır.
Kurallar sadece bir kaç ülkenin çıkarları için geçerli olup dünyanın gerisi de kimmiş gibi bir tutumu artık kimse kabul etmemektedir.
Uluslararası hukuk sistemi kökten değişecektir.
Değişmek zorundadır.
Maddi güç tanrı değildir.
Uluslararası adalet sistemi tarafsızlığını kaybetmiş egemen bir dayatmanın oyuncağı olmuştur.
Dünyanın hiçbir ülkesinde yaşamın tüm paydaşları için huzur kalmamıştır.
Her ulus egemenliğini savunma hakkına sahiptir.
Madde güç tehditler ile sonuç almak mümkün değildir.
Hem soyup hem tehdit etmek onur kırıcı bir durumdur. Türk ulusu asla bu tür bir kötülüğü kabul etmez.
Bu tutum her ulusu aynı tutuma getirmiştir.
Japonya tarihini unutmuş bir şekilde Amerika adına Çin'e karşı bir savaşın hazırlığı içinde olması oldukça manidar bir gelişmedir.
Hirosima ve Nagazagi atom bombasını size kim attı?
Bize Çanakkale hatırlatması yapan Japonlar belli ki emperyalizmin bir paydaşı olarak zenginliği buna borçlu olduğu için mi bir savaşın peşinde koşmak istiyor.
Çin umarım bu güçle kendini kontrol edebilir! Küresel sermaye büyük bir tuzağın içine Çin'i düşürdü. Ekonomik refah yerine silahlı bir güç olarak ortaya çıkmış olması gelecek açısından kaygı vericidir. Çünkü Çin bu değildir.
🔹Önder Karaçay 🔹
Önder KaraçayKayıt Tarihi : 6.12.2025 00:25:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
🔹♾️ TÜRK ♾️🔹




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!