Dünya servetine umut bağlayan
Nice nice canlar farıdı gitti
Âşıklara karşı gönül dağlayan
Dağlarında karı eridi gitti
Karun anlatılmaz biçim zengindi
Hakka karşı inkâr atına bindi
Şimdide yerlerin dibine indi
Amelini yerde sürüdü gitti
Napolyon gibi bir yenilmez zabit
Zulüm silahını kullanan her it
Ebu Cehil, Nemrut, Firavun, Yezit
Nicesi ölmeden çürüdü gitti
Hakkın kitabına uzak bakınca
Uzaklaşır doğru durmaz yakınca
Liyakatsiz beyler tahta çıkınca
Gözünüde gaflet bürüdü gitti
Hacıbektaş teslim oldu Rahmana
Yesevi çeşmesi doldu ummana
Nice Yunus Emre, nice Mevlana
Menziline doğru yürüdü gitti
Kimisi düşerek ateşe yandı
Kimisi içi boş sözlere kandı
Kimisi dünyayı kendinin sandı
Kimi inancını korudu gitti
Kuyuya atıldı kardeş elinde
Yakup’un gözünün akan selinde
Neleri yaşadı Kenan ilinde?
Yusuf zindanlara nur idi gitti
Allah tarafından övüldü Ali
Davasının zillet içinde hali
Ahi ocağında Şeyh Edebali
Sayısız müride pir idi gitti
Mevla’nın katına erenler oldu
Cennet bahçesine girenler oldu
Boynunu urgana verenler oldu
Mansur’un kaderi dar idi gitti
Bozuldu obası, bozuldu köyü
Bir zaman rahmetle akardı suyu
Adalet timsali Osmanlı soyu
Yüce erenlere yar idi gitti
Nerede dünyanın önde geleni?
Nerde hani ağlayanı güleni?
Allah dostu Abdülkadir Geylani
Bağdat diyarında sır idi gitti
Yaşadı yıllarca insan donunda
Verdiği çabalar hakta kanunda
Birgün denilecek hayat sonunda
Bir Kul Seymani de var idi gitti
4 Haziran 2006-İstanbul
Kul Seymani
Ömer KaraKayıt Tarihi : 19.5.2014 01:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!