'Dünya mü'minin zindanıdır.' hadis i şerif
Ruh ötelerden gelmiş bu kesafet aleminde ten kafesine esir düşmüş,
asli aleme yani Allaha olan yakınlığını kaybetmiştir.Kur'anda
Hz.Yusuf un kuyuya atılıp bezirganlar tarafından çıkarılıp mısıra köle olarak satılması,orada zındana atılması daha sonra zındandan kurtarılıp mısıra sultan olması hikayesi insanın nefsaniyetten rahmaniye dönüş yolculuğunu anlatır aslında.yoksa kuran haşa hikaye kitabı değildir olamaz da.
'Biz insanı en güzel surette ahseni takvim olarak yarattık sonra esfeli safiline yani aşağıların aşağısı na reddettik.'şeklindeki ayeti kerime ruhun nefs kuyusuna atılmasını anlatır.Ruh zindanda esir olduğu müddetçe Hakka ve hakikate olan aşinalığını zati yakınlığı kaybeder bir an önce o esaretten kurtarılmalıdır.Bu yol oldukça tehlikeli ve çok engelli bir yarıştır ancak hakiki
mürşidi kamiller bilir ve müritlerine anlatabilirler yada bu mürşitlerin kitaplarını okuyarak kişi Allahtan gelip ona döneceğini idrak ederek ihtiyari ölümü tercih ederek kurtuluşa erer.Ama kendi başına bu yollar uzak menzilleri çok ve tehlikelidir tuzaklarla doludur binde bir insan bu tuzaklarla dolu yolları aşıp menzile varabilir bu yüzden bir mürşidi kamile tutunmadan
Necip fazıl Kısaküreğin dediği gibi işte işte o eteğe varılmadan geçilmez.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.