Gök kubbe, hilali takmış başına,
Şiraz ipeği, lacivert kaşına,
Dili sessizliktir, sözün ağzına,
Süzülür o, göğün ihtişamına.
*
Sırma işli kaftanından süzülmüş,
Bakışları, yaz mevsimini takmış,
Mermer boynu, sedeflerle donanmış
Tebriz esintisi, konmuş beline.
*
Fidan boylu, dudakları bir nergis,
Sülaleden asil, nurdan yoğrulmuş,
Kikiriği fidan, yanağı çiymiş,
Sallanarak yürüyor, sokak ortası.
*
Işıklar sönmüş, karanlık büyüye,
Yıldızlar saçılmış, mor eteğine,
Sesi yankılı, duy gel nağmesine,
Usul usul ilerler, o cazibe.
*
Zümrüt işlemeli bir de kuşakla,
Kirpikler uzun, rüzgârda esvapla,
Gümüş teninde, zambak kokusuyla,
Doğu nefesi, ağırdan geçiyor.
*
Teni ipek, kaşlar yay, gözler ela,
Atadan zarafet, rüya biçimle,
Yürüyüş asil, bakışta gizemle,
Süzülerek gider, dünya güzeli.
Kayıt Tarihi : 2.10.2025 10:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!