Neyine güvenem Felek çarkına
Kıtalar yüzdürür Gölün üstünde,
Rahmeti çağlatır kendi arkına
Dünya'yı çevirir yelin üstünde.
Adem'den beridir yola koyulduk
Toprakla yoğrulduk, Hakka eğildik
Mahlukat içinde beşer sayıldık
Gemiler yürüttük selin üstünde.
Yaradan Evreni ölçmüş yaratmış
Dünya'yı toprakla suyla donatmış
Gündüz aydınlatıp, gece karatmış
Her türlü rehberlik yolun üstünde.
Hazreti İsa'yı dara çektiler
İncili karartıp nefret ektiler
Necef'te tekbirle insan yaktılar
İbrahim sınandı narın üstünde
Gökten yer yüzüne yıldız döküldü
Mekke'nin kalbine sevgi ekildi
Ümmet-i aleme irşat yakıldı
Resul'ü gönderdi nurun üstünde.
Semave vadisi kaynayıp taştı
Kisra'nın sarayı çatlayıp düştü
İnsanlar gördüğü olaya şaştı
Ruhların mekânı surun üstünde.
Cihan'a gelmedik, boşu-boşuna
Şeytanı kondurma hayal düşüne
Ecel kuşu konar bir gün döşüne
Mahşere gidersin salın üstünde,
Çakıroğlu, yazdı bağladı sözü
Devran-i alemin, bozuldu özü
Hakikat bilmezin utanmaz yüzü
Melanet kaynıyor kulun üstünde...
VEZİR PEHLEVAN 02 AĞUSTOS 2025
Kayıt Tarihi : 2.8.2025 20:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kutluyorum kaleminizi.
Saygılar hocam
Eyvallah Muhterem Kardeşim, çok teşekkür ederim. Beni
onore ettiniz. Ancak, serbest vezin Şairleri ataletliğe itti?
Beraberinde kolaycılığı ve kuralsızlığı getirdi. Neyse !
Ben zat-i alinize hayırlı, meşru, fıtri, makul ve baki
muhabbetler dilerim... SELAMETLE
TÜM YORUMLAR (2)