Baska zaman olunca horozlari da dinlemeliydi insan. Belki azgin sapkin bir devir gelir ve insani dünyaya, dünyayi sonsuza, sonsuzlugu bir saniyelik zaman birimleriyle cavan güne isiyan hayata ve bütün kaygi dert kederlerinden bozar berbat eder ihtimaliyle, nasil birlikte yasamanin sevincini, sorumlulugunu, onurunu, adaletini, özgürlügünü, hakkini, hukukunu, ahakini, sevgisini saygisini insandan insana ve hic kimseyi- ne günü yasayamak kiskacinda debelenmeye ne de gelecekten temelli yitik kayip veya kaygili mahrumiyet ( askeri ücrete mahrum muhtaclik kabusuyla ) azabinda can cekismeye hic kimseye - muhtac etmeyen ihtiyatta ve güvende tasiyip götürecegini yoran duyan gören gözeten kuran kollayan düzenleyen ve saglayan aklil fikir duygu düsüncelerle, huzuruyla ve teminatiyla yasadigi bütün agaclara baglara bostanliklara daglara derelere akar sulara saganak yagmurlara ve cümle ertafa gözü gibi bakmali; ve horozlarin ortak yasam senfonisini dinlemeliydi insan ki, üretemedigi iyilik güzelik saglik güven bilgi beceri onur cesaret huzur ve mutlulugun yerine azgin sapkinligin sicil seceresinde ne varsa oralarin hazirindan tüketen programli denetimli piyasa kulu kölesi olmadan evvela alemi beserde ihtiyatini ve gayretini gütmelidiki, dolasimdaki hayatina denk kayda deger ilmi kivanci sanati onuru degeri ve itibari olaydi günün güncenin.
Cünkü eger bugün durmasizin ardi arkasi kesilmez kara bulutlarla kaplanmis saganaksa yer gök toprak ve bulut, isigi kendinde gören inanan ve bilenindi aradigi günesin kalbindeki sicakliga yuvalanip isiklar icinde hayata ve insanliga dogacagina herkesin kendi payincasi ahir ve zahir zaman .
Ve kanatlarinin götürecegi kadardi ucabilmenin sevinciyle bütün uzakliklarin neresi oldugunu tasidigi dünya kadar hayatin yolunu sirrini yide güde, yasamayi göze alacak kadar kendini kesfe cikan kuslarin.
Sebebi malumaydi ki…ola ki yolunu yönünü yuvasini dingilini eksenini ayariini carkini cevrimini ve düzenini bozar yitirir de bir ihtimale diye zuhur zemberegine hileden yalandan talandan yanlistan dünyanin saati, insanin fitrati ve menfaatine düskünlere cikar cevrimli bozuk cürüklerle donanmis devran olmus haram zikkim zamane, zerre kadar bile olsa zehirlesmeye, kokusmaya, yozlasmaya, keyfiyete, bencillige, gericilige, cehalete, sapkinliga, kötülüge, kirlenmeye, kibire, ihtirasa, gösteris düskünlügüne ve güc zehirlenmesine bütün duyarliligini ve hassasiyetini sorumlu tutarak meydan ve firsat vermemeliydi toplumsal örgüde kendi akil fikir vicdan karakter kisilik ve aidiyet payinca her insan.
Cünkü yarin denen sonsuzluk, cocuklugun kendi kalbinde dogan günesin saf temiz yakin tanidik bildik samimi gercek simsicakligiyla her seye yalansiz ve filitresiz bakip gülümseyebilen; ve merak edip ilistigi her seyi hic bir ön yargi esaretiyle ertelemeden cürütmeden aksatmadan ve bozmadan gülümseyisine resmeden, cocuklugun hic bir istismara ihanete sapkinliga tacize ölüme zulume ugrama kaygisi ve korkusundan uzak cocuklugun seren serüpe hayalleri kadardi sonsuzlugu kendi dengine büyütecek olan insanlik ve yalan yanlisa kurulu ayarli kol saatlerinden ibaret degildi kusursuz iyilik güzelliklerle bezeli evren ve kendi masali kadar essiz benzersiz dünya zaman.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta