bahçende yas var gibi
boyunlarını büküp,
sararıp solmuş bahçenin çiçekleri
perdeleri kapalıydı tüm pencerelerin
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
tebrikler kutlarım kaleminiz daim olsun
yüzümüzü yarına dönsek bile geçmiş gölgedir arkamızda...
anlamlı şiirinizi kutlarım...
Sevgiler..
Mümkün müdür dünün tamamını dünlerde bırakmak... Beyin-yürek ortaklığının bir de gizli hazine adası vardır ki orada düne ait güzellikler bütün canlılığı ve zenginliğine yaşamaktadır...Bu herkes için de böyledir...
Şiiriniz hüzünlü bir tablo gibiydi...
Kaleminize sağlık sayın Canan Onuş...
Hüzün, geçmiş ve şiir. Yürekten kutluyorum. Nice paylaşımlara... Esenlikler içinde...
Öyle keskin ve acı gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalırız ki bazen, dünü dünde bırakmaktan başka çıkar yol kalmaz elimizde. Böyle bir acının ve hüznün düştüğü mısralarınızı okumak güzeldi. Yüreğinize, kaleminize sağlık Canan Hanım. Kutluyorum.
Çok zaman önceydi. O kadar zaman önceydi ki zaman diye bir şey yoktu. İnsanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı. Bir daha doğmayacakmış gibi dolu ve anlamlı.
Derken zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan. Bir parçasına dün dedi, diğer parçasına bugün, öteki parçasına da yarın. Sonra fesat karıştı zamana ve insan, bugünü unuttu.
Dünü düşünüp pişman oldu, yarını düşünüp telaşlandı; ama işin ilginç tarafı tüm telaş ve pişmanlıkları güneş doğup batıncaya kadar yaşadı.
Farkında olmadan rezil etti bugünü..
Oysa yarın bugüne dün diyor, dün de bugün için yarın diyordu. Bir türlü beceremedi... Bir eliyle yarına, diğer eliyle düne yapıştı. Bugünü eline yüzüne bulaştırdı.
Ve ne gariptir ki, yarının telaşını da, dünün pişmanlığını da hep bugün yaşadı; ama bugünü hiç yaşayamadı...
Kaleminiz daim olsun Canan hanım.
Çok zaman önceydi. O kadar zaman önceydi ki zaman diye bir şey yoktu. İnsanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı. Bir daha doğmayacakmış gibi dolu ve anlamlı.
Derken zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan. Bir parçasına dün dedi, diğer parçasına bugün, öteki parçasına da yarın. Sonra fesat karıştı zamana ve insan, bugünü unuttu.
Dünü düşünüp pişman oldu, yarını düşünüp telaşlandı; ama işin ilginç tarafı tüm telaş ve pişmanlıkları güneş doğup batıncaya kadar yaşadı.
Farkında olmadan rezil etti bugünü..
Oysa yarın bugüne dün diyor, dün de bugün için yarın diyordu. Bir türlü beceremedi... Bir eliyle yarına, diğer eliyle düne yapıştı. Bugünü eline yüzüne bulaştırdı.
Ve ne gariptir ki, yarının telaşını da, dünün pişmanlığını da hep bugün yaşadı; ama bugünü hiç yaşayamadı...
Kaleminiz daim olsun Canan hanım
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta