Dünkü Türkiye Özlemi

Şahlandı yürek azimli...azametli;
Duygular çıktı doruğa...

Bilki yapak dahi kıpırdamaz;
şayet istemezse o hüda

Ben atalarımın daha görmeden;
yapmış olduğu kocaman bir dua...

Ben toprakta yatan kanı hiç;
kurumamış...kurumayacak şüheda...

Vatan orada bayrak orada toprak orda
Cesaret Metanet Dirayet Yürekse burda
---------------------------------

Biz tomruk denen kütükten;
Köprü niyetine geçtik üstünden...

Biz avuç avuç sular içip geldik;
Hortumu patlamış kurnası kırık çeşmeden...

Biz sokağa çıktığımızda bölüşürdük;
Üstüne sıvı yağ dökülmüş somun ekmekten...

Biz yılın meyve hasadı kuru incir elma;
üzüm armut ayvalar yürütürdük sergiden...

Biz kaydırak arabalar sürerdik baş aşağı;
sonra omuzda taşırdık yokuş yukarı üşenmeden...

Körük yakar çeliği sular örs döver;
Duman doludur oysa is kokar cenzimiz...

Biz merhamet... Biz metanet...
Biz paylaşımcı... Yardımsever;
Ondandır esasen aslında asaletimiz
---------------------------------------

Gecelerde bulurum ben kendimi
Bazen bir üç bazende üç beş nöbeti
Gecelerden dinliyorum yine geceyi
Geceler anlatır kendini;
vede geceler söyler yine bana olanca derdini...

Derin derin solurken nefesimi
gecelerde kaldı... sifiri karanlıktı
ve o geceler aldı sübyanımın
Bebeğimin Umudumun resmini

elim kulağım burnum donar
Gözüm yüzüm benizim solar
inceden inceden bir yel sarar
Rüzgâr yalar açık olan ensemi
Bir yanım vatan bayrak sevdası
Diğerinde ana baba yar diyar özlemi
Bak yine gecenin bir yarısı
Yine sen geldin aklıma
Ooooyyy...Ooooyyy...Ooooyyy
----------------------------------------------

Ayakta kara trabzon lastiği
Bacakta don pantolan arası
Basmadan divdin bozması
Sırtımızda keten göynek
Hepten bit pire dolu arası
Başta şapka nerden olsun
Adi karton kâğıt bozması
Aslı esası çimento torbası

Hasat harman yaz güz arası
ince ustalık ister tınaz yabası
Gelin kızın lüksü pazendi urbası
Susuz ışıksızdı köy şehir kasabası
Bilirdik imeceyle çıkımı tarla nadası
Saf temizdi gençlik o yüreğin hası
Şehidine ağlardı mehmedin anası
Ateşin düştüğü yerdi asker yuvası

Halaya tutuşur o doğunun doğası
Orta anadolu sazıyla egenin curası
Ne yazısı vardı hayatın nede turası
Düz yaşardı milletim oldum olası
Öğünü iki baş soğan patetesi piyazı
Yayıkta taze ayran cılbırlık yumurtası
Bir yanı köy kömeci birde şerbet tası
Sever sevecendi hepten iyilik müptelası
Güleryüzlü bir başkaydı selam merhabası

Sağ yanı edeb haya ahlaklı Adamın alâsı
Solunda yabanın sonradan görme ukâlası

-------------------------------------
Sen ben davasına düşüp, uyuttuk biz bizi
Tüm dünyaya rezil, rüsva ettik kendimizi
ilim irfanla giydirecektik, oysa bireyimizi
Soyup soytarıya çevirdik, olgun neferimizi
Ne örf adetle itaat bıraktık, nede edebimizi
Ölümü unuttuk, düşünmedik son nefesimizi
Parsel parsel düzenlerken, yaşam süremizi...
---------------------------------------------------
Hani aile idi, hani mahremiyet denirdi
içimizdeki o güruh, semirdikçe semirdi
Riya kibir toplumu, kemirdikçe kemirdi
Benlikten bir parıltı, azıcık bir beklenti
Erittik ne varsa, yok ettik o da tükendi

Söz etsemde her dem, üstüne basa basa
Davet edip buyur gel dedik, hırsla ihtirasa
Şükür kanaat da ne, gerek yok ağıtla yasa
Onları çoktan unuttuk, burası böyle piyasa...
------------------------------------------------------
Bir kartal pençesi misali, alıp koparıp o yüreği
Kaldırıp arşa havaya, kızıllığıyla damlarken içi
Bilemedim çözemedim, tümden ben bu gidişi
Ne eri belli nede ötekisi, sahi kim hangisi dişi
Becerip başaramadım, sen ki bilirsin niyetimi
Çıkardım yerinden kirlendi, bak şu gönül deneni
Koruyamadım verdiğin saf ruhu, naçizane bedeni
Utanarak uzatıp, al derim ey mevlam, al emanetini...
____________________________________

Gururlu yaşadık günü, öyle süsledik şu yaşamı
Karamsarlık kararttı, şimdi onursuzluk akşamı
Ana süt verip, bağrına bastıkça canım paşamı
Nice ebeveynler soruyor, bunca emeğim boşamı
Kısmet hangisine, kurdamı bu nasip, acep kuşamı
Bir yanı tereddüt, hakka mı tapacak, yoksa aşamı...
------------------------------------------------------
Kimi yüzüp durdukça, hülyalar dünyasında
Boğulmaya az kaldı, ıssız derya ortasında
Karınca dahi sessizce, ilerlerken sırasında
Bazısı çekilişte oyunda, kaderin kurasında
Herkes huzuru istesede, evinde yuvasında
Kimi kalkıp kurt besliyor, kuzuların obasında
Nitelik arayıp dursakta, biz adamın hasında
El bel dil denen şey, bilmem kaçın rüyasında...
------------------------------------------------------

Ak güvercinler beslerim ben, onca savaşa inat
Kartalda kim oluyor, gerecekmiş bana kol kanat
Düzen oldu bittiler zamanı, ooh ye iç, yan gel yat
Tuzum kuru cinsinden kişi, ne ederse etsin zevat
Mahmuzla şaha kalkmalı, at olmalı bineğim, benim at
Adeta uçmalı, esip hışım gibi gitmeli, tamda son surat
işte umut özlem, işte gönlümde yatan, herşeye inat
-------------------------------
Kalp sineden gelen şevkle gönül duası
Eller semaya açılırdı gözler ise bayraksı

O gününün adı DÜN`dü O ülkemin dünyası
Oysa şimdi başı öne eğip ağlamanın sırası

Ne diyorsun bey amca sahi nerde neresi orası
Ay yıldızın altında yaşanan Türkiyeydi burası
-----------------------------------------------
Bugün varsam yarın yokum;
nerdedir atım nereyedir okum...

Belki biraz buruk bir veda;
Hadi hakkınızı helal edin elveda...

Yazan : Ramazan Kocapınar