Uyukluyor ağaç sandalyeler
Çivit mavisi,
Eski bir kahvenin gölgesinde
Yorgun seslerin yelkenine takılan
Günbatımında bir imbat,
Pörsümüş bulutlardan sızan
Alev alev güneşe serilip yatıyor.
Sen de çekiliyorsun kışa
Bir dal kırıldı,
Sızısız bir sözcük yatıyor
Dudaklarımda;
Çekildi el ayak
Gecenin kıyısında akşam duruyor,
Örselenen küller
Yaşlı gözleriyle uzaklara bulut bulut bakıp
Dün var mıydı?
Akıp giden yelin koparıp aldığı ne;
Çalınmayan tahta kapılardan
Ansızın giriveren,
Leylak moru gözlerin,
Uykulu saksılara döktüğü o rengin adı ne
Bir türkünün atlarıydı, ovalarda
Başaklar kuşatırdı, gümüş toynaklarını;
Bir sevdanın kendisiydi,
Solgun bir karanfilin düne söylediği;
O yaşadı mı
Bensizliğin adı var mıydı,
Dün öyle buruk ve sessiz geçti;
Ağladım mı
Kayıt Tarihi : 26.10.2002 01:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!