Siz hiç duydunuz mu
Umut kapısının kapandığını
Vefasız her zaman
Hep ardına kadar açıktır
Umuttan fayda umanlar
Bence tatlı bir kaçıktır
Altın gibi toprağın dağın taşın her yerin
Gürül gürül akar o barajlı nehirlerin
Aklı kalır sende hep seni gören ellerin
Benim sana bu tutkum karasevda Türkiye'm
Dantel dantel sahilin Artvin'den Adana'ya
Seni gördüğümden beri hep geçiyorum kapından
Ayaklarımda kara su yanıp tüten bağrımda taş
Sen de seviyorsun belli o ağlamaklı yapından
Çünkü dudaklar susarsa konuşur gözlerdeki yaş
Her geçişimde bu tutku alıp götürüyor beni
Ata'mı gördüm düşümde
Bizlere dönüktü arkası
Toplamış etrafına
Vatan yolunda
Millet uğrunda
Can veren şehitlerini
Albüm içinde dolaşan
Anılarda dolup taşan
Ölüm korkusunu aşan
Çocukluğumu arıyorum
Sıcak ana kucağında
Dünya dediğimiz cennetimizi
Barut fıçısı haline getirdiniz
Nükleer silahlanmanızın hırsıyla
Uygar duygularınızı yitirdiniz
Ne istiyorsunuz bu yeşil bu mavi
Gezegenimizden
Bizim de bir yuvamız olacak
Belki bir gün
Belki bir yaz
Boyası deniz mavisi gözlerinden
Panjurları martı kanadından bembeyaz
Sarmaşık gülleri kokan balkonumuzdan
Emekli oldular
Kendilerini sosyal kuruluşun
Dar boğazında buldular
Bir de iş başındakilerden
Maaşlarıyla ilgili bir şeyler öğrendiler
Tefe Tüfe
Çorak topraklara benzer bölünüyor uykularım ortasından
Karanlık duvarlar durmadan üzerime üzerime geliyor
Çırpınan kurtulmak isteyen balık gibiyim oltasından
Konuşacak dilim yok iğne dudaklarımı deliyor
Sıcak ekmek misali kokuyor burnumun ucunda hürriyet
Sevgilim mağrur olma bakma güzelliğine
Ömür dediğimiz şey dört mevsimden oluşur
Aldanma ilkbaharın o toz pembe rengine
Bir gün gönül bahçene gamlı hazan doluşur
Bir tanem dudak büküp tepeden bakma bana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!