Dün Gece Bir Ateş Böceği Kondu Mürekkebime

Dün gece bir ateş böceği kondu mürekkebime
yıldızlar habersizdiler, sen yoktun
tüm umutlarımı bir sandala bindirdiler
koca deryayı bir ateşböceği tutuşturdu iyi mi?
ay tutulmuştu yıldızlar habersizdiler, sen yoktun
şair yoktu şiir tükenmişti aşkı sana bulduramamıştım
yollar karanlıktı labirentti beni bulamamıştın
bekliyorum yirmi üçüncü çıkmaz sokak aylardan şubat
yerler buz tuttu dikkat et ellerim soğuk

Dün gece bir ateşböceği kondu mürekkebime
tüm evlerin camları kırıktı, çünki kırılmıştım
çünki kızmıştım sana değil bana değil belki bize
dün gece tüm umutlarımı bir sandala bindirdiler
sandal avuçlarındı, duaya açılmıştı, sen habersizdin
bir uğurböceği donmuştu soğuktan, başkaydı
bir kapı bulmuştum gündüze açılan
aralıktı, sıcaktı, bir ışık sızıyordu, sen içerde miydin?
tokmak ne erkekti ne de kadın
sahi tokmak var mıydı, sen var mıydın, gece var mıydı?

Dün gece bir ateş böceği kondu mürekkebime
mürekkebim tutuştu, ben yandım, sen hala yoksun
avuçlarından bir sandal kurtaracak belki umutlarımı
şimdi çok geç uğur böceğim dondu, gece kapandı
susun dedim gölgelerime dinlemediler
geleceksin değil mi, beni yalancı çıkarmayacaksın

Dün gece bir ateş böceği kondu mürekkebime
mürekkebim sendin, hokka düştü divit kırıldı
kurursan ölürüm, yıldızlar habersiz, sen yoksun...

Yavuz Hakkani