Dün devam ediyor

Puslu bir sabah
Yağmur çipil çipil yapışkan
Ağaçlar kımıltısız kış uykusunda
Bakkal her zamanki yerinde
Camın arkasından gözetliyor caddeyi
Kaldırımlar ıslak yollarda su birikintileri
Adımlarım rastgele istikametsiz.
Kuşlar sessiz, nehir durgun,
Bir tabloya dönüşmüş kasaba
Çocuklar suskun.
Kulaklarımın dibinde bir fısıltı
Dün devam ediyor, dün devam ediyor...

Uzanıyorum uzanıyorum
Tutamıyorum ellerinden
Utanıyorum…
Yusuf kuyuda çürüyor.
Yusuf’un kardeşleri sarayda.

Bir kadın dizinin içinden bağırıyor kocasına.
Dizinin içinde ağlıyor kadın dizide oynuyor
Dizinin içinde yaşıyor kadın.
Düşünde Şık giyimli şirket patronları.
Lüks arabalar, denize nazır villalar
Sonuncu sevgilisine kur yapıyor kadın...
Otuz yıl öncesinde kalmış aklım
Kulaklarımda hep o fısıltı
Dün devam ediyor, dün devam ediyor...

Cumadan çıkıyor bir üst bürokrat
Dilencileri yaklaştırmıyor korumaları.
Üçüncü sevgilisi arıyor telefonda
Yedek anahtarlarını unutmuş geceden
Dayayıp döşediği lüks dairesinin

Bir tekstil işçisi anne
Yetmiyor asgari ücret
Kızının servis parası için
Müşteri arıyor kendisine
Şöyle fazla hırpalamayacak
Aşağılamayacak birisine rastlasam diye...
Camilerde ezan sesleri
Bütün patronlar namazlı abdestli.
Hacca gidip umre yapıyor.
Benimse aklımda hep o fısıltı
Dün devam ediyor, dün devam ediyor...