Dün akşam... Yine aradı gözlerim seni. Yine hatırladım bana gülmeyi unuttuğunu. Özlediğimi hatırladım bir güzel söz söylemeni.
Dün akşam... Ağlayamadım, ama ağlattım kalemimle satırları; haykıramadım ama haykırttım özleminle anıları.
Dün akşam... Sustum, ama susturamadım bir türlü bir şelalenin sesini; koştum ama koşturamadım arkada kalan günlerimi.
Dün akşam... Sevmekten yorulduğumu hatırladım; yorduğumu hatırladım kalbimi. Yolda yürürken duyduğum heyecanı hatırladım sana benzettiğim zaman birini. Sonra, sen olmadığını görünce duyduğum sevinci hatırladım, düşününce bir de o sen olsaydın perişan olacak halimi.
saatin kadranında değiştirmez yönümüzü,
bu boynu bükük duruşun...
gitgide birbirine dönüştürürken ömrümüzü.
derler ki;
uzayan kirpiklerinin altında saklarmış dünyasını,
Devamını Oku
bu boynu bükük duruşun...
gitgide birbirine dönüştürürken ömrümüzü.
derler ki;
uzayan kirpiklerinin altında saklarmış dünyasını,