Her birimiz., burnunda bir şişe şampanya patlatılarak coşkuyla denize indirilen gemi gibiyiz...
. ,
Ama hangi denizde batacağız., hangi sahilde karaya oturacağız., hangi limanda yolcu alıp-yolcu indireceğiz., hangi denizde hangi gemi ile düdük çalarak selamlaşıp geçip-gideceğiz ya da kafa kafaya çarpışacağız…
. ,
Bütün bunları bilemeden., başıboş., yelkensiz-dümensiz bir tekne gibi dolaşıp duracağız açık denizlerde., kızağa çekilip., söküleceğimiz güne doğru., gün doldurarak. . .
. ,
Ve İçimizden ‘umut’ adını verdiğimiz bir sesin söylediği., dinlemelere doyulmaz o türküleri dinleyerek. . .
Dağın üstünde:
akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde.
Bugün de:
sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de.
Birazdan açar
kırmızı kırmızı:
Devamını Oku
akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde.
Bugün de:
sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de.
Birazdan açar
kırmızı kırmızı:
Hangi limana çökecek yalnızlık bir sis gibi. Hangi limanda son bulacak nefes.
Ne çok bilinmezlik...
Ve işte gerçek ...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta