Her birimiz., burnunda bir şişe şampanya patlatılarak coşkuyla denize indirilen gemi gibiyiz...
. ,
Ama hangi denizde batacağız., hangi sahilde karaya oturacağız., hangi limanda yolcu alıp-yolcu indireceğiz., hangi denizde hangi gemi ile düdük çalarak selamlaşıp geçip-gideceğiz ya da kafa kafaya çarpışacağız…
. ,
Bütün bunları bilemeden., başıboş., yelkensiz-dümensiz bir tekne gibi dolaşıp duracağız açık denizlerde., kızağa çekilip., söküleceğimiz güne doğru., gün doldurarak. . .
. ,
Ve İçimizden ‘umut’ adını verdiğimiz bir sesin söylediği., dinlemelere doyulmaz o türküleri dinleyerek. . .
Dağların dorukları dumanlı olur
Geriye dönmez savaşçılar...
Fırtınayla yıkanmıştır ömürleri
Karla yıkanmıştır yüzleri...
Bu yüzden asla vedalaşmaz
Devamını Oku
Geriye dönmez savaşçılar...
Fırtınayla yıkanmıştır ömürleri
Karla yıkanmıştır yüzleri...
Bu yüzden asla vedalaşmaz
Hangi limana çökecek yalnızlık bir sis gibi. Hangi limanda son bulacak nefes.
Ne çok bilinmezlik...
Ve işte gerçek ...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta