-Bu Vahşet Yerinde Kırpma Kirpiklerini-
Nerede gezdin hangi bulutta idin
Söyle nerede buluştuk
“Hele ulaşa,ulaşa
Ulaş benzerdi güneşe
Ulaşın elinde mavzer
Mavzeri türküye benzer”
Genç fidanlardı
Yeni ekilip güneşe sunulanlardı
Gözleri kamaşırdı güneşte
-Göğüsler siper
-Yürekler mavzerdi
Düşler engin
Kana bulanan düşlerinde gelincikler açtı
Bilinç çeliğini has aldı suyundan
-Yüz yıllar bu yana ala gelinmiş yiğitliğin sembolleriydiler
Öne atılmak için beklemedi ışığa,seslenişi
-Mart otuz
-Mart altı
-Mart onsekiz
-Mayıs onsekiz
-Nurhanlardan çınlayan sesler Kızıldere’de yankılanır
-Munzur’lara damgayı vurur
Kendini görürdü sevdasında nazlı ceylan edasını
Kavganın al kızılına çağrılı
-Ölüme nişanlı
-Sevdalıydılar yaşama
Direnişi taş olur söz olur marş olur yumruk, yumruk zulmün karanlığına
Yüreği bomba olur
Hiç bir şey olmasa da onu düşmana savurur
-Başları yüce kaf dağından
-Ateş yürekliler
-Örsle çekiç arasında dövüldüler tavında
Geleceği görerek gözlerinde yaktılar yüreklerinde yaşadılar
-Paslı demirlere, kara duvarlara kanla yazıldı adları
Duvar arası mezardı dinmedi sızısında sevdası
-Sevda bir başka güzeldi kavga bir başka güzel
Bir,bir düştüler devrim ocağına
Tavlandılar kavganın en ön saflarında
-Yar eli tutmayan ellerinde çiçek açtı zincir izleri
Bilekler, yürekler kanarken bile dik başlı gülüşleri
-Adlarını çocuklarımıza verdiler
Sevdalı vurgun mavzer sesleri ağıtı türküsünde
-Bir ölüp bin doğdular
Yeni bir tarih açarak
Tarihe mal olup iz bırakanlar oldular
Yırtarak geceyi suskunluğu kırdılar
Karanlığı karanlığa bıraktılar
-Tarihin çığrını aydınlatanlar sizlere selam olsun
-Karanlıkları kanlarında boğdular
-Damar damar aktılar
Aydınlık gelecek için canları pahasına ödediler
-Özlem değildi vurulmak
Asil olan yaşamak yaşatmak dediler
-Düşerken bile teslim olmadılar teslim aldılar
-Dediler, Ulucanlar, sağmalcılar, ve Metris’te
Omuzdaş sıcağı sıcağında
Ellerin ter basımında
Yüreğin sevgide tutuşarak yangında
Biz yandık gelecek ve sizler yanmayın bir çırpıda..
-Biz gitsekte gelecekler ardımızdan dediler
Diyarbakır beyler deresi oluk,oluk
Ben akar sen akar canım akar kan revan
-Kürsülerden, fabrikalardan
-Tarlalardan, sıralardan gelecekler
-Tek damla kanın bile sormaya hesabını dediler
Halaya durur gün olur işçi tabyaları
Kurar barikatları sokak,sokak Tariş olur..
-İşte onbeş,onaltı Haziran’dan al dersini
Ordu deresi akar ince gelin sızısında
Karadeniz köpürür tarihten kaldırır başını
-Onlar sarılırlar lacivert duvaklı geline
-Kızıl olur Karedeniz kan olur can olur
Bitmedi bu türkü bitmedi bu sevda kavga yeni başladı daha
Bir,bir görüyorum tarihin labirentlerinde onurlu olanları
-Türküler daimdir, sazımız, telimiz sevdamız al kızıl gelinimiz
Baş koydukları sevda uğruna yaktılar özgürlük ateşini
-Meşale elden ele
-Ondan bana benden sana senden arkadakine
Kürdün gelinin türküsünde Kava’nın isyanı
-Bedreddinin sabrı Pir Sultan’ın cüreti
Toros’ların gür sesi karayılanın öfkesi
-Tacı tahtı savurur bir yana
-Yürek yana, yana
-Yan cana
Bakmaz Bolu beyine kalkar şaha
-Kanla yıkanmayacak tarih
Özgürlük birlikte,özgürlük ellerimizde,
Vurulan bu günden sonra gelecek günde
-Sevda uğruna ak pak olur, hak alınır hesap sorulur
-Davullar vurulur halaylar kurulur
Emeğin hesabı elbet sorulur
-İste başta onlar
Taylan
Vedat
Deniz
Mahir
Yusuf
İbrahim
İnan
Sinan
Ulaş
Meral
Sabahat
Ayfer...
-Gelirler halay başına
-Al mendil ellerinde
-Onlar önde biz ardında
Devrimin kızıl karanfilleri kavgamızın aydınlığı
-Gümbür gümbür vurur davullar
Kayıp kentlerin,yitik ülkenin gür sesi idiler
Hani sözümüz vardı yaşamın yılmazlığına inat
Ve onlar ölmediler “güneşe gömüldüler”…! ”
-'Düşmesin kirpiklerinden başka gölge doğacak şafağın sahibi olan o güzel gözlerine.'-
Meral Vurgun-Vedat Koparan
Vedat KoparanKayıt Tarihi : 27.7.2006 01:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!