ülkelerin bir sınırı yoktur yüreklerde
gökten bombalar yağarken
namlular kan kusarken köşe başlarından
yine vurulan ilk ben olurum
annemin bile öpmeye kıyamadığı yerden
bir menfez dibinde şefkatin kanatları kanar
mahza aşkın ateşiyle kavrulur can toprağı
bir de naru cahimi içinde büyütenlerin
benimde volkanlara dönüşür sinemde ki yangınlar
göklere vurur öfkelerim
yanar günahımın sırlarıyla
o ateşli kamçılardan bir dehşetli kıvılcım
düşer köpüklü ırmaklara karanfil renginde son intikam
bir ucu sahrada bir ucu asumana muttasıl
dağlar gibi çivilenmiş
bir korku düşer semudun tüm sübyanlarına
secde anında benim secdegahıma
dudaklarımda ebabiller taşırım
gün gelecek yerlere sereceğim ebrehenin fil ordusunu
Kahhar’ın kahır tecellisi dünden çok daha yakın…
her cennet kendine çağırır eskiyenleri
günahlara dökülür bir avuç gül
dökülen yaprakları rüzgarlar savurur
bende yüreğimi rüzgarlara veririm
beni beklerken üşümüş
cennetin üstüne serilsin diye
firdevs köşklerinin penceresine hayallerim
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 27.1.2018 11:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!