Amat 1778
“-Akmehmedi bilimin sen”
“-şöyle böyle aklım eriyo, ablak yüzlü,
aksaçlı, bi adamıdı”
“-sinirli mi, sinirli
pire uçu yorganı yakardı ya öyle; emme çok eyiydi
ırametlig bi yaz ğünü
Beldecik’de, Tokmacık yol çatında
annacımdan gelividi,
benim sırtımda… hinci ki bu
Amad’ın ad aldığı,
Yalavaş Hasdanesi’nden çıkarıvıdılar
bi guşluk geçeni
boyuyüklü bi ğarı,
yol bilmen iz bilmen dedikleyin
sağolsunlar elimden dutdular
ırafakatçı ğarılar..
on günden maada yattık,
yeme-işme ne arar
ben çırpınıyon,
görennerin içi ğediyo emme
faydası mı var
“-çıkmadık candan umut kesilmez” deyollar..
kesmedik biz de, aldım gabil etdim
emme çocuk samıt gibi
soluk almayo,
beti-benzi toprak gibi bomboz,
yaşa(r) sa da eyi olmaz dediler,
“gıyamete gadar baş kakıncı ”
en sonunda biğün
“-höküm Alla(hı) n” dediler
…
“-biz elimizden geleni yapdık”
…
“-ömrü bu gadarımış”
….
Allah geride galanlarına ömür versin”miş,
….
“-zati eyiler yaşamazımış”,
….
“-Allah sevdiği gullarını yanına erken alır”ımış,
…..
“-Allah sevdiklerimizi alalak, bizi imtan eder”imiş
…..
“-‘öte dünya ’da bizi garşılarlar”ımış,
“-böğünkü ğibi aklımda
gündönümünden tam iki hafta sonura
bazar derneği bi(r) ğün
netçemi bilemedim
sankı ölen yavrım deği de benin..
canlı cenaze ğibi
ne ağlayabildim,
ne ağıtlar yaktım,
ne yırtındım
var mı faydası
yavrımı geri ğetiri(r) mi..
kendimi yerlere atmanın
yırtınmanın
Takdir-i İlahi
tanıdık file de olmayınca
a(ğ) lasan kime ne
döğünsen ne fayda
bi metanet çöktü üsdüme
hemşirenin birinin elinde inne var
feryat-fuğan edersem
bana inne vurcağımış,
sanki bundan daha fazla acıdacak
söz vahtında açılı derler
ya! ga(y) ri vakıt bu vakıt
guca(ğı) ma verividiler
sankı guca(ğı) mdakı
beş yaşındakı cenaze değil de
yeni gonuşmaya başlamış
sabi-sübyan bi böbe(ği) miş gibi
gonuşa gonuşa Amad’ımına(n)
düşüymüşüyün yollara
ebişsem, sırtıma sarınsam alıcığuşlar
gapıvıcağmış sanki
guca(ğı) ma basmışıyın
sıklata filen aldırmadan
amadımınan gonuşa gonuşa
cuap-beriyomuş gibi
oynaşa oynaşa
elinden dutup seğirdece(ği) miş gibi
mesel annada annada
yumruğunu sıka,
çenesini öpücüğünü okşaya
düşüymüşüyün yollara
o zamannar hinciki ğibi
bi(r) tomafil filen mi var
ne arar yollarda atlı-arabalı
olsa bile goynumda paramı var
zati hasdaneye
mı(h) tar yazividi de
“fakır ilmaberi ”ynen aldılarıdı
yol bilmeeen,
iz bilmen dedikleyin
yayan-yapıldak
guşluk vahtı çıktıysam yola
Salır, Gursarı, Ayıplar, Akdışar
o gedenlerde
hala bilmen başga köy var mı
ordan geşdim mi
nerden geldim,
nereyi na-zaman geşdim bilmen
hasdaneye gayınbobam
kendi Gök Memetlerin boz eşşekde
ben de Dört Osmannarın eşşenen
götürdüydü
Amad’ım terkimde
sırtımda sarılı
nerden geldik-nerden geşdik
yolda yolakda
ne gediyokan
ne geliyokan
bi Alla(hı) n guluna ıras gelmediydik..
Tokmacığı bu tarafa sapıvırınca
bi ağrı-bi ağrı yağırnımda,
ceneğimden azı yokarı
çinizime do(ğ) ru
duyduğum mu var Alla(hı) nı se(verse) n
ha gerşi!
ayaklarım gediyo emme
narasın ben başga yerlerdeyin
nası baş etdim onca yolu
nere ğediyon bildiğim mi mar
hinci filen olsa narasın
baş edilcekleyin mi o yollar
bi zamannar yanılsam da yüzünguyu getsem
Garadallı’ya a(ğ) zıaşşa geder varıdım valla
neye biliyon mu
işde, Beldecik’de ikindin geçeni,
annacımdan gelividi Ak Memet,
“-İminee” dedi,
“-hayırdır, İmine bacı”
…..
“nerden geliyon”
yüzüne bakagalmışıyın,
…
hinci aklıma ğelide
tüylerim diken dilen olu valla
enseme bıçak saplanmış gibi
gözlerimden yaş boşanır
Ak Memedi göresiya
nere ğetdiğimi bilemediydim
bin yatdan
bi tanıdık evladır
yüzüne bakagalmışıyın
hemen atından enividi,
guca(ğı) mdakı çocuğun yüzünü aşdııı-
hemencicik gapattı
“höküm Alla(hı) n, başın sağ osun..
…
“-seni köye götürmem ilazım emme” dedi
..
“-gusura bakma,”
bilmen nereli kimin yanına gediyomuş
bilmen neytceğmiş, ne varımış, ne olcağmış,
kim gelceğmiş de kim getceğmiş
ha bi dövlet işi, amme hızmatıdır
de benim bilce(ği) m bişiy mi
ya da o vahtım var mı
neyse.. beni atına bindirividi,
“-cilbirini başına geçir de sürüvü
o kendi eve geder”
sorarlarsa eve de bi habar yollayvı
Gülüsdan marağ edmesin” dedi
o ha-bire bişiyler deyo emme
duyduğum mu var
atın yönünü köye doğru çevirdi de
arkasına bi şaplak vurdu
“dah! ! ” deye
ne vakıtıdı.. eve geldim,
ha deyince
atdan enemedim,
fücutum samıt gibi dutulmuş
Amadım sankı bana yapışmış
nelikden sonura endim, böbek gucamda
yularını başına geçireyin deye
höyle, yannına dolaşdım
töbeler töbesi ossun
bi bakdımı dıı, Allahümme-süm maşa
bakdım at üğül-üğül ağlayo,
nası emme
hemi bi(r) dee.. gözlerini saklayo
utanıyo zavallı
iki ğözü iki çeşme
hey gurban olduğum Allahım
kullarını ne çok seviyo
acıma cem-i cümleyi ortağ ediyo
ölen oldumuydu
köpe(ği) n acı-acı uluduğunu,
sahabının ardından filen ağladığını,
ekmekden-aşdan kesildiğini
duydum, bilidim dee
…………
atın ağladığını,
bulgur gibi, gözyaşı döktüğünü
duysam inanmazdım
ik diba gördüm
o da.. kendi başıma geldi de,
öyle
insan yaşadıkcana neler görüyo
emmeee
Allah var, duysam inanmazdım
olu mu öyle şey deye
emme gördüm
böğün dünya- yarın ahret
gözlerinden yaş süzüle süzüle
yol-yol olmuş yüzü
bırağıp gedemedi zavallı
başını yere eğmiş
goduğum yerde ma(h) sın masın bekledi
merdimendeki otlara filen bi a(ğ) zını uzatsa
tavığın çana(ğı) na filen sunsa ya
Belçeşmeye dönmedik,
Yanbunar’a u(ğ) ramadık
Okarıçeşmeye de
kimbili bencileyin ne zaman su işdiydi zavallı..
yere-yere bakıyo
siğim-siğim ağlayo
hey Yaradan Alla(hı) m
hey Ya Rebbim
Guduretini sevdiğim
gurban olduğum Alla(hı) m
gulları uçun yaratmış her bi şeyi
öyle ya
toprak guluna,
yaprak guluna
gül guluna
at guluna
evlat guluna
hu dünnede ne var
Alla(hı) m gullarına gul etmemiş.
…
eve geldim deyon ya
evde kimsecikler yok da(h) a
herkeş işinde gaygısında
gonu-gonşu demişsin tarla-tapanda
sen sanısın köyün üsdüne
bi ölü tapra(ğı) saşmışlar
ne arayan ne soran var
ne cin var
ne insan
ta öyle
ordan gakdım-dutdum
okarıya çıkdım,
gayınnamın demir asma kilidi
her bi kapıda
neden sonura aklıma ğeldi
o ğadar çeşmeleri godum geldim
o kadar dere geşdim
de!
bi yudum su işmeğ aklıma ğelmedi
bi ara gözüm dakıldı,
gaydırmanın altındahı
basdırıkdakı desdilere
yanmışlar-bozarmışlar getmişler belli
burada olsan acaba gayınnam bana
boş durdurtdurumuydu o desdileri
derde derman uçu bile bi damla su
hırkıldağa binmişler uçu bile
çapıt ıslatcaklayın gadak su yok gari
o ğadar sopsovuk,
gürül-gürül akan bunarları
godum geldim de
köy içindeki çeşmelere
dönüp-bakmak aklına gelmesinde
bi damla su yok goca evde
işin aslı sağa-sola bakmak aklıma da gelmedi
hanaya oturuvudum
Amat gucağımda hala,
bi ağladım-bi ağladım
gözlerimin bunarları ğurumuş daa
yaş yerine gan akıtmışıyın gibi
gözlerim gan çanağına dönmüş
nerden buldum o gadak yalı bilmen
neçeden sonra tarladakınnar
birer-ikişer eve birikdi
gayınnam heyalladı haralda
o(ğ) lanı alıp-ğedeceğ oldu
emme narasın
ses sedada olmayınca
bi tek gız
“anam gelmiş” deye sevindi
seğidelek yanıma ğeldi
“-anaaa bazardan bana ne getirdin”
haralda öyle avıtmışlar günnerdir
boğazıma bişiylerin düğümlendiğini
cuvab beremediğimi sezinşe
gönlümü almağuçu belki de
ne bileyin,
yanıma ilişip, goluma sarıldı
usulcacık
“-Amat uyuyomu ana” dedi
“-kınalı guzu
..
uyuyo mu”
hayalladı mı bilmen
Allah var bişiyler deycen emme
dilimden bi kelam ses çıkmayo
boynuma sarıldı,
sımsıkı,… sarıldık,
öpdüm, öpdüm
avışlarımınan
ayalarımınan
elimin kahıynan
öpücüklerini sildim
ıslanmış gözyaşımdan
“-uyuyo anam,
uyuyo kınalı guzum
uyuyo uyandırmayalım
yeni uyudu
uyandırmayalım
a(ğ) lamasın Amat” deyebildim
yavrımı ben gedeli beri
yuyan olmamış,
öleye bi talaşa o mu
gedip de
Okarı Çeşmeden kim su getirivicek,
işden gayıtdan,
kim su ılıtcak da
kim yuyvucak
nası kogdum hasriretliğinen
nası öğsemişin içim yaldı
yalınız galdı gara guzum,
saşları acı-acı kokuyo
insanın burnunun direğini sızladıyo
yalınız deye evde de gomamışlar ellehem
teni yanmış,
kadife teni pörsümüş yavrımın
sırtı sıkkınlar içinde
saşları harman süpürgesi ğibi
terleye guruya, terleye soğuya
haralda a(ğ) lamış da
gözlerinden akan yanağında gurumuş
suratı yol yol,
boz toprak gibi
saşları gonurlaşmış görmeyeli
ipek yüzü çatlamış,
elleri yarılmış
ponturunun asgısı dikik
düğmeleri gopuk
önü açık,
sıkmasının düğmeleri
ters-mers iliklenmiş,
aya(ğı) ndahı yun çorap gözenmeyi geşmiş
yavrımı ben gedeli yuyan olmamış,
deyon emme
zabah(ı) n zeherinde
yolmaya
gecenin leyli gecinde evlere
insannarın kendi çoluğu-çocuğunu
gördüğümü var bakalım da
benim o(ğ) lanınan cebelleş olcaklar
gerşi gayınnam bireş Osmanlıydı
dirayetli garıydı(n) Allah uçu(n)
guca(ğı) mdan çekdi-aldı Amadımı
“-öleninen ölünmez
Takdir-i İlahı böyleymiş,
ömrü bu kadarımış
kendini denize atsan
“-benim canımı al da ona ver” desen
faydası mı var
gak hordan bi yüzüne su çal
bireş dirayetli ol
daha ne çocuklar doğuracan,
ne acılarını görecen
ihicik iki ğün sonura
biri daha gelcek dünyaya
buna mazifen bitdi,
görünüp duru
Cenab-ı Allah veriyo işde birini daha”
…..
“-bizinkinner dünyaya böyle mi geldi sanıyon
de(ği) rmen damında mı ağartdık bu saçı sanıyon
kendi kendine mi böyüyo,
bunca ümmeti Müslüman
haşaa, sümmaşaa
bizim de getti dört dene
Azırayil aldı, ben gene…
onu da aldı bi taha
üş taha
neçeden sonura bi de seni(n) ki
ondan sonura bi ta(ha)
Allah nasip etcek olduktan keyri
ömür vermiş
beş dene de yaşadı
gıran girdi dee seferberlikde getdi dört gardaşım de
bi abam, bi ben de
neler çekdik höylee
ıçcık dirayetli ol
gak gı bi yüzünü yu bi
va!
sankı bi seni ki ğeddi
dünne gurulalı
Alla(hı) n gücüne ğeder ğelin
biz gayınboba yanında file
ağlamak,
sımkırtmak bilmezidik anam
hincikinner bi başga
töbossun” deye
söylendi durdu yönü öte
gakdı-dutdu ordaaan
güçcük gayınımı seğirtdirmiş
“Danacı Hoca”yı ünnetmiş
“-bu yaz ıscağında
ölü beklemez” dediler,
şişerimiş,
ağşam garannığı da
çökdüm-çöküyon derkene
duyan gonşu ğarılar
evlerindeki sudandır gari öyle ya
helkelerinnen su ğetirmişler
yümeye
hemen gakdılar, duttular
gazana iki-üş helke su vurdular
sankı Amadım…
mükellef adam mı,
.. el gadak bişiyidi zati
nettiler,
nası(l) etdilerise, yudular
kefene sarıp sarmaladılar
gayınnam vermiş öyle ya
bobası gucakladı namazlayna(n)
defnetmeye ğetdiler
Amadımı gara toprağa verividiler
gara topra(ğı) n altına yatırıvıdılar
geldiler
hoca yokarı çıkmadı bile
“-ahşamı gaçırdık, heş değilise
yasdıya bari etişeyin deye
ertesiğün vardım
elimine gomuş gibi
Goca Payamın annacındakı
garaçalının gıyıcığında
çalının guytusuna
bi arşın uzunnuğunda
adı üsdünde çocuk mezeri
çevrikledim etirafını
gırandakı daşlarınan
oğşadım toprağını
bildiğim dovaları
okudum üfledim
toprağını
oğşadım
daşını oğşadım
Amadımın…
bi fakıt
öylecene gala-galmışıyın
fakıt ne fakıt oldu
kim bili hankı dovayı
kaş kere okudum bilmeyon
hanı ağıdı nası yakdım
ordan eve na zaman
nası ğeldim
bilmen
gözümün öğündedir hala
toprağın garası
ıslağı
başındakı goca daş
oğşaya oğşaya bi galdım
o goca daş kıı
garaçalının içinde galdı
…..
galdı-ğetdi
orda bekledi
bekledi durdu Amadımm
bekledi durdu beni
zabbah-ağşam
ha! gerşi..
gız da varıdı emme
bilmen o gayınnamın yanında
böyüdüğünden,
bilmen neden
Amada düşgünnüğüm bireş fazlaydı
onu yere-göğe sığdıramaz
gözümden ırmazdım
üş ay geşdi geşmedi
dünneye bi o(ğ) lan daa getirdim
herif
“-ıramatlıg bobayın adını go(ya) can” dedi
…
“-ayıbolu” dediysem de
“-anam ö(y) le isdeyo”dedi
ben dutdurdum ille
“Amat” deye
Amat; da gayınbobamın bobasının adıymış
anasını bildiğinden mi ha! işde
emer galmış zati
emme hinci; …
Amat benim Amadımın adı
gayınım ıramatlıg,
Allah nur işinde yatırsın
bek bili(r) di öle şeyleri,
kimseye habar file etmeden
Amat ğoyvudu
ezeni okudu sağ gula(ğı) na
“-Amaat… Amaat…., Amaat.”
bi ta okudu
sol gulana üş defa
“-Amaat…, Amaat…, Amaat..”
deye ünnedi
“-ad dediğin mavı bi boncuk
Allah adıyna yaşatsın” dedi
öyleynen yeni böbe(ği) n adını da Amat ğoduk
Amat galdı getdi
yaşı benzemesin
aradan onca yıl geşdi,
ondan sonura daha
kaş dene da(h) a çocuğum oldu
emme Amat başkaydı,
Allah var;
zati hepisini “-Amat” deye gucakladım
Aamadım deyelek kogdum
hinci dağdan-daşdan
eve geliyo olsam
evde Amat garşılacağ(ı) mış
gibi geli hala da(h) a
ötekinner böyüdü ğeddi de
sankı Amat üçünün içinde
ben taha yirmisindemişiyin gibi
gapıyı açıp bille göremeyinşe
başım bi hoş olu!
ha deyince kendime gelemen
bi defa uçunmuşuyun işde
Amadım acıkmışdır deye
seğirdelek gelirin eve
gece yarıda gan-ter içinde gakarın
Amadım üsdünü aşmışdır,
yata(ğı) nı ıslatmışdır deye
Amat da nası
ıramatlık bobam gibi
apapbak sımalı
ayınondördü ğibi
alma yanaklı
buyday benizli
payam ğözlü
ğözlerinin garası zından garası
ağı ak
ap-apbak
siyah sırma saşlı
kalem gaşlı
Guduretden
bi Allah vereseğiydi
“gargaya yavrısı şahan geli” derler ya
öyle-böyle deği(l)
yalan deği
ötekinner de benim evladım
onnarı da ben doğurdum
emme
Amadım ırametlik
bi başgaydı.
ta öyle
ilk göz ağrımıdı
Amadımm
Kayıt Tarihi : 24.8.2010 15:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
not: bu seri (Anşa iken) bir kas hastalığı olan ve genetik olarak kızların taşıyıcı olduğu ve erkek çocukların 10-15 yaş arasında ölümüne sebep olan 'duchenne muskuler distrofi' hastalığına dikkat çekmek için kısmi değişiklik yapılarak yeniden yayınlanmıştır

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!