Deniz suyuyla hararetini dindirmek isteyenler daha çok yanıyormuş, öğrendik Allâh'ım... Sen ki imtihân edersin, dünyâdaki kullarını denersin, eğer susamış isek çöl susuzluğunda su bulamasak dahi, bizlere deniz suyu içirme yâ Râb. Biliriz ki; haramlar deniz suyudur susadığımızda şeytanın hilesiyle kandırır bizi, bizler de yanlış edip içersek daha çok yandırır bizi.. Çâre Sende Allâh'ım, bizi dünyâlıklara muhtaç etme, haramların kör kuyusundan kurtar bizi, çâresizliğe düştüğümüzde sana yönelmemizi nasip eyle, dünyânın sahte gösterişine inandırma Rahman'ım.. Gelip geçici anlık heveslerden sana sığınırız Sübhânım.. Bu dünyânın aldatıcılığından kurtar bizi yâ Râb, kurtar ki; ukbâda kevser havuzundan kana kana içelim.. Ey Sabûr olan Sultânım, Sen ki; sabredenlerin en Sabırlısısın, Sen ki; sabredenlerle berabersin, Sen bizi; asr sûresinde övdüğün sabredenlerden, sabrı tavsiye edenlerden eyle.. Mâdem bu dünyâ hayâtı aldatıcı bir meta'dan ibaret ve mâdem nefsine hâkim olanlar kazanacak ebediyeti o halde sen bizi kazanan sâlih kullarından eyle.. Nefse köle olmaktan sana sığınırız yâ Râb.. Fayda vermeyen her şeyden sana sığınırız yâ Râb, dünyâmızı ve âhiretimizi faydalanacağımız güzel rızıklarla donat.. Haramdan koru bizleri Allâh'ım.. Sen ki Settâr olansın; kusurları, ayıpları örtensin, kusurlarımızı ayıplarımızı ört Rahmân'ım.. Sen ki Tevvâb olansın; tevbeleri kabul edensin, tevbemizi kabul eyle Sübhân'ım.. Sen ki Ğafur'sun, Ğaffar'sın, Afüv'sün Rahman'sın, Rahim'sin; güzel isimlerinin yüzü suyu hürmetine bize mağfiret eyle Allâh'ım.. Ey âlemlerin Padişâhı, ey sonsuz kudret Sâhibi yâ Erhamerrahimin; merhamet edenlerin en merhametlisi olan Allâh'ım, affeyle bizleri.. Sen ki; Selâm Olansın imtihanımızdan selâmetle çıkmayı nasip eyle.. Ey âlemlerin Rabbi, ey yüce Sultânım, Sen ki Mucib'sin; duâlara icâbet edensin, duâmızı kabul eyle, duâmızın kabul olmasını engelleyen kötü ahlakları al üzerimizden, Sen ki Kuddüs olansın; temizle bizi, Kur'anın nûruyla ak, pak eyle ruhumuzu, bedenimizi, mâzimizi, âtîmizi tertemiz eyle Sultânım.. Yâ Nûr yâ Allâh; nûrunun ışığıyla aydınlat tüm karanlıklarımızı.. Yâ Azze ve Celle; bizleri Kendine layık kul, habibine layık ümmet eyle... Âmîn...
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta