Dua dediğin öyle birden bire bitmiyor ki

hangisi daha kötüydü bilmiyorum
geleceğini sanmam mı
yoksa seni beklemeye koyulmam mı.
şu an tüm düşüncelerime hasar veriyorum
bakışlarım senden dolayı hastalıklı
bakan veba kapmış gibi kendini yokluğa atıyor
ne tuhaf!
bu cıvıldaşan kuşlara ne oldu,
gözüme bakan sırtını yere seriyor,
kanatlarını kendi elleriyle kırıp önümde ateş yakıyor.
oysa ben...
tamam neyse sen git başımızdan.
orman yolu,ağaç kurdu,
yosun kokusu olmaya devam et.
adını bitirme çabasına düştük.biz..
şu an tüm düşüncelerimi bir bir buduyorum.
Rabbim kerim! Rabbim! Rabbim işte müthiş!
yeniden en güçlüsünden yeşeririz biz.
ey göğün meyvesi,söğündün kökü.
zemherinin en değerlisi.
bize bakma sen,
sen artık bakma bize.
şu anda ulaşılamıyor bize.
bundan sonra ulaşamazsın bize.
kalbimi ve beni süsledim püsledim,incilerini dizdim.
uyduları güneşe oturmaya gitmiş bir gezegene koydum geldim.
gömdüm geldim de işte sen koydum geldim anla.
tüm Telekomünikasyon şirketlerine baş vursanda ulaşılamıyor bize.
şu an tüm sevgilerimi sana heba ediyorum.
oda sana gönderilmiş hatıralarla.
yani aldın da haberin yok şu an.
kalbinin net ağırlığını tam bilmediğimden
dikkat et altında ezilmesin.
bilirsin sana bir olan, bize bine tekamül ediyor.
yoksa seni incitmek istemediğimden değil,
biz benciliz sevgilim ilkin kendimiz sonra sevgilimiz.
her neyse işte,bu hangi sevgi türüne giriyorsa işte,
ondan işte.
bu nasıl iştir bir türlü çözemedim.
gölgene zarar gelmesini istemiyoruz.
anlamıyoruz biz bizi anlamıyoruz.
zannım o ki böylede harş olacağız.
dua boyalı bir dille gidiyorum senden bulut suyu,
toprak kökü,tutam ağacı.
izini elinden hiç çıkarma olurmu.

daha yeni buldum seni,
dua dediğin öyle hemen bitmez ki..
önce büyümeyi sonra yürümeyi gerektirir.
daha yeni buldum seni
dua dediğin öyle birden bire bitmiyor ki.
öyle eksik gidiyorum gittim senden.