Dua etmeyi bıraktım Tanrı’ya,
Ellerim hep boş döndüm huzurdan.
Meraklarımı sakladım büyük sorguya.
Medet ummuyorum gönderilecek Hızır’dan.
Delemedik yedi kat gök semayı,
Bilemedik nasıl yolluyor eller.
Ulaştıramadık en aciz duayı,
Gusül abdestlisi bile altıncı kattan döner.
Demek ki yok dünyada bizden günahkarı,
Kapılar yüzümüze çarpar bu vesile ile,
Rab’ları tutuşturuvermiş ellerine anahtarı.
Bizimde kaderimizi yazıvermiş kara mendile.
Der ki; ister oku, oyalan, ister gözünün yaşını sil,
İstersen örtü yap lambası is tutmuş kandile.
Faydası yok, adın olmuş unutulmuş bir kul.
İstersen ucuna iliştirip gönder dileğini zembille.
Kalabalık olsun diye şeş kaza gönderilmişiz,
Birilerinin arka bahçesinde süs bitkisi gibi.
Dilersen olacak diye, bir güzel kandırılmışız.
Ellerimiz havada ömür tükettik idam askısı gibi.
Vakit var, bakalım daha kimler gelecek yanımıza,
Kimler oyun dışında kaldığında bizi anlayacak?
Emanet etiketi yapıştırılmış, bir nefeslik canımıza.
Bakalım kim ne halt yerken etiketi çıkartılacak?
Gayrı ne ederse etsin, bedende - canda O’nun.
Vazgeçtim sonunda kalmak için şu fani dünyada.
Kara mendile yazdığı kasvette - heyecanda O’nun.
Yaşımı da silmem, oyalanan da yok, okuyanda.
Ömer BAYCAN 23.09.2025
Kayıt Tarihi : 23.9.2025 16:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!