Güz geldi miydi dökülüyorum!
Bu mevsim başka...
Tane tane ayrılıp
Bir kum saatinden süzülerek yığılıyorum aşka...
Ruhum göçmen bir kuş gibi kanatlanıp
Konuveriyor şimdi
Üzerine kır düşmüş şakaklara...
Deli ediyor bu bakışlar beni
Zaten aklım nicedir
ne yaşta ne de başta! ...
Güz geldi miydi çözülüyorum
Mevsimin gözü kışta
Oysa ben
Birer birer ayrılıp
Pırlanta taşlar gibi diziliyorum aşk denen gerdanlığa
Yapraklar sarardıkça allanıyor yanaklarım
Hüzün sardıkça havayı
Karardıkça gökyüzünde bulutlar
Ve çiçekler solmaya başladıkça
Filizleniyorum
Sanki mevsime inat
Güz geldi miydi ben
Aşka tutunuyorum!
kim bilir belki de...
Bir sarı yaprak gibi düşmemek için toprağa! ...
Güz geldi miydi deliriyorum!
Bir sağanak şeklinde yağıyorum gözlerine sevdiğimin
Gözlerimi yumuyorum;
Medet değil aşk umuyorum
Belki de ancak böyle kalabiliyorum dim dik ayakta!
Ve dilimde hep aynı dua;
Bahara...
Ne olur beraber çıkalım bahara
Beni sakın bırakma
Bırakma ki
Hiç değilse bir defa
Yüzümü kara çıkarmasın güze aşk!
Ve güz,
Kıskançlığından hasta olup
Düşüversin yataklara!
Belki de ancak
Kayıt Tarihi : 15.11.2003 00:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)