Seni yerden yere vurdu ve de perişan etti
Halen koşacak mısın şu dünyanın peşinden
Namerde muhtaç oldun, zehir sundular sana
Halen tadacak mısın namertlerin aşından
Yar dedin, yad oldular, tanımadılar seni
Halen söz eder misin yar gözünden, kaşından
İndirici, bindirici bir garip dünyadasın
Halen “bildim” der misin şu dünyanın işinden
Hısım, akraba dedin, bir ömür vakfeyledin
Halen pişman değil misin hem yazından, kışından
Evlat, ayal sevgisi doldurdu yüreğini
Halen yüzün yıkarsın gözlerinin yaşından
Sen Hakk dersin, tek dersin, birlik olalım dersin
Halen de anlamazlar, laf ederler peşinden
Çektin, gittin dağlara, koyun çobanı oldun
Halen kara bulutlar eksilmedi başından
Cahillerle bir olma, bak yaşın geldi, geçti
Halen bir ders almadın altmış, yetmiş yaşından
Fersah fersah öteden sana tespih sunarlar
“Çoban, çek bunu” derler, “ot bitmeden döşünden”
(1 Ağustos 2015 -Mahmatlı)
Muharrem KılıçKayıt Tarihi : 15.3.2017 14:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!