Fethi Naci'ye
Geldin mi, iyi
Yollarından yürüyüsler sızdıran sonbahar
Bir tenhalığı eskisinden çok sezmeyi
Bakımsız bahçeler mi olur, büyük ahşap boş odaları mı olur
Ne olur
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Klasik bir edip cansever şiiri.Güzel bir şiir.
Sanki 150 sene evvel bu tavrı bizden çok önce adet edinmiş ve çok daha savruklaşabilen bir ırkın söyleyicilerinin ve belki hususan A. Vigny 'nin ortalama bir güncellenmesi gibi geldi bu okuduklarım bana..
'Kalbim, diyorum
Yorgunsa da, yaralıysa da, hepimizin'
Edip CANSEVER, diyorum.
O gerçek bir şiir. ama bir tek kendisini yazamamış bir şair.
Ruhun Şad olsun ustam.
uzatılan herşey sıkıcı gelir insanlara cenaze namazı bile oysa az sonra en sevdiklerinden birini toprakla kapadacakdır.kısa ve öz anlatım tarzı daha etkileyici bence .
[email protected]
ben bu şiiri çok kısa yazardım
örneğin
ne zaman bir cenaze arabası görsem
mevsim hiç önemli değil
sen gelirsin aklıma
bir hal olur içim
bunu uzatmanın ne anlamı var gibi geliyor bana ne dersiniz
ahmet nural öztürk
ben bu şiiri çok kısa yazardım
örneğin
ne zaman bir cenaze arabası görsem
mevsim hiç önemli değil
sen gelirsin aklıma
bir hal olur içim
bunu uzatmanın ne anlamı var gibi geliyor bana ne dersiniz
ahmet nural öztürk
Ama bizim memleketimizde şiir
Yazık ki ölümle anlatılır biraz
Ölümle anlaşılabilir
Dr İbrahim Necati Günay.
( www.ultrailan.com )
Yaşama ait olan ne varsa topladığınız zaman ortaya şiir çıkıyor.Ustasının elindem çıkınca daha doyumsuz.El emeği göz nuru nakış nakış bir örgü
Dostlar
Feşi Naci'ye
Geldin mi, iyi
Yollarından yürüyüsler sızdıran sonbahar
Bir tenhalığı eskisinden çok sezmeyi
Bakımsız bahçeler mi olur, büyük ahşap boş odaları mı olur
Ne olur
Ey bana sevmeme gücü veren güzellik
Eski bir kadını eski bir park kanepesinde bırakan sonbahar
Aldatılmış bir yüzü yağmur oluklarında
O yüz ki bir denizin tekrar tekrar bittiği
Gece yarısı kokularında
Yosunlu bir kıyıda ancak
Dilinde çakılların ve derinliğin en son tadı
İşte
Bir vakit daha geçti, şimdi ne yapsak
Ne yapsak, bir vakit geldi ve geçti
Ey bana sevmeme gücü veren güzellik
Sonbahar
Sen mi kaldın bir
Yok birşey yapacak.
Bin dokuz yüz yetmiş bir yazı, ey unutulmayan yaz
Bıraktığın gibi mi kalsak
Bir çiçek milyon kere katılaştı eridi
Açtı dağıldı
Yaşamadı hiç belki
Bir ışık olsun yakmadı
Tuzlu ve ıslak bir ışık
Tankerler geçti kıyılardan gene
Suyu zonklataraktan
Gül koktu saçlarında taşıdikları benzin
Senin saçlarında
Alnın üstünden kuzular inen bir tepe gibi eğildi
Boynun bir uçurumdan çekiliyormuş gibi gergin
Bitti o yaz, şimdi
Yerleşti çoktan
Bize sevmeme gücü veren güzellik.
Tenha bir meyhanede oturuyorduk sevgilim
İzmir'in eski rıhtımında
Bilirsin, severim çok İzmir'in eski rıhtımını
Hani bir çesit kuşlar vardır bulanık denizinin
İnsanlar gibi konuşur o kuşlar bazen
Ve unutulmuş diller gibi pek anlaşılmaz ne konuştukları
Millerce yıl öteden bir tenhalığı sözlendirirler
Hatırla
Ne demiştim o gün ben sana
'Her tenha semtte kurulmamış bir saat yakışır'
Benim o bunaltılı günlerimden kalma bir mısra
Ve sense bana Aragon'un
-Parisli şair, yüzü aslan dolu-
Sımsıcak, dipdiri bir mısrasını anlatmıştin
Seninle ve parmaklarınla
Bardakta duran suyun bir akarsuyu
Nasıl kıskandığını anlatmıştın boyuna
Nasıl mı
Dedim ya, seninle ve parmaklarınla
Neden olmasın, yeni yakilan bir sigarayla da anlatılabilir şiir
Apansız bir yolculukla da
Bir karpuzu ikiye bölmekle, bir portakalı dilim dilim ayırmakla
Anlatılabilir
Ama bizim memleketimizde şiir
Yazık ki ölümle anlatılır biraz
Ölümle anlaşılabilir
..........
..........
Edip Cansever
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta