Çiçekler kadar güzel, su kadar berrak olan
Derinliklere kilitlenmiş
Yüzünün ince ayrıntılardan
Memleket özlemi kokan
Bakışlarından
Katman, katman çağlayıp
Döküldükçe
Çoğalan
Islak pırıltılarından
Gecelerde sırt, sırta yanan
Parıldayan, umut dolu semah tutan, binlerce yıldız var
Ölüm gibi karanlık, yolları çıkmaz, insanları mutsuz
Bu can pazarında, şu yaşam kavgasında
Bu hengamede
Göktekten yağmur
Topraktatan tohumu
Başaktan bereket sağan
Her zaman
Düşenin yayında
Zülme karşı ayağa kalan
Kırmızı esbaplı
Dost yüzlü
Asi kadın
Her yanım paramparça
Çaresiz yüreğim sızlıyor, hüznüm ayaklar altında
Yarası çok derin, şu dünyanın en mükemmelliği
Kâinatın güzeliği sende gizli
Her haliyle sevilen
Varlığıyla
Huzur veren
Çoğalan ve bitmeyen güzellik
Görülmesi arzulanan
Rüyaların perisi
Dönüşü olmayan
Akıp giden zamanda
O tılsımlı bakışların
Çark gibi dönüp duran
Güzel, korkunç, kudretli sevinç veren güneş'e benziyor
Acımasızlığın, karanlığın ta orta yerinde, acılara
aldırmadan
Karanlık günlere "elveda" diyen
Yaşamlaşan topraklarda
Üzerinde kelebekler
Uçuşan
Her goncasından
Kocaman
Birer firdevs olan
Umudun
En kabadayı tutsağı
Derin sulara saldığın gülüşündür
Güz bitirip, rengârenk bahar getiren yürektir, sende
Mehmet Çobanoğlu
25.05.2021
İstanbul
Kayıt Tarihi : 25.5.2021 16:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!