Dost, giden değil gelendir.
Dost, yazan değil silendir.
Dost, dâim yüze gülendir.
Yûnûs sen dost olamazsın.
Dost, alan değil verendir.
Dost, yalan değil güvendir.
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Devamını Oku
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Değişik bir dost ve dostluk tarifi olmuş Mustafa bey lakin sanki biraz tashihata ihtiyaç var gibi? Hem ayni manaya gelen kelimeler söz konusu hem de fazlaca uzun olmuş.
Yunus'un gerçek bir dost olmadığı görüşünüze ise candan katılıyorum. Zira o zat bir vahdet-el vücutçudur. Yani sapık bir tarikatın şiir yoluyla savunucularındandır. Allah-c.c-ın Kur'anda şirk olarak tarif ettiği şeyleri onlar vahdet olarak tarif ediyorlar ki bu sapıklığın daniskası oluyor. Bu gibi sapık fikirleri taşıyıp yayanlar elbette ne bizim ne de Allah'ın dostları değillerdir. Bunlar ancak kör şeytanın dostları olabilirler.
Tebrikler, hayırlı çalışmalar.
Cihat Bey sözlerinizde haklısınız.Bugün üzerinde çalışıyordum zaten.Kendimce tekrar düzenledim.Bu son hali ile ilgili yorumunuzu doğrusu merakla bekliyorum.İlginiz için teşekkür ederim.
Yunusa gelince oradaki kastım kendim.Diğer şiirlerime de bakarsanız Yunus mahlası ile yazıyorum.
Yunus Emre konusundaki düşüncelerinize pek katılamayacağım.Zira Vahdet-i Vücut meselesi biraz his, biraz felsefe, biraz tasavvuf yönü var.Yunus da muhtemelen tasavvuftaki istiğrak veya sekr hali ile yazmış olabilir.Din alimlerine göre felsefi bir fikir olarak Monizm olarak ifade edilmediği sürece Yunus, İbn-i Arabi, Hallac gibi mutasavvıfların Vahdet-i Vücut telakkilerinde ifadeler kısmen mazur görülmüştür.Tabi bu hamur çok su götürür.Ben de cahilim bu meselelerde.İlk aklıma gelenler bunlar, yanılıyor da olabilirim.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta