Dost Bağının Meyveleri Erişti Şiiri - Yo ...

Müthiş güzellikte dizeler.
Rabbim rahmet eylesin.

Güzel

Şairi saygıyla anıyorum. Şiirleri yorumlarken, kendileri gibi düşünmeyen herkesi tekfir eden ve sürekli ayrıştırıcı dil kullanan şahsiyetleri Allah ıslah etsin inşaallah.

kaleminize yüreğinize sağlıkhocam çok güzel olmuş

Vahdet'ül Vücut aslında kalbi bir harakettir.
yani akıl ve mantıkla izahı zordur. Yani bize
yanlış gibi gelen BAZI ifadeleri, sekir veya şatahat
halinde (Sarhoş gibi) söylenmiş sözlerdir.
Yanlış olsa bile onlar mazurdurlar. Biz aynı
şeyi söylesek mesul oluruz. Çünkü ayetin
serahatini incitmişlerdir. Sapık denmesi yerine
kendinden geçen bir kimsenin söylediği sözler
olarak kabul edilmelidir. Çünkü içlerinde ehl'i
keşif zatlar bulunmaktadır. Pek ekseriyeti içine
alamamış ve pek fazla itibar görmemiştir.
Sebep ise "La Mevcuda İlla Hu" demeleridir.
Yani mevcudat yoktur Ancak Allah vardır demek
olan bu ifade eşyanın her biri Allah'ın bir parçası
gibi kabul edilmiş eşyayı inkar etmişlerdir.
Hal bu ki EŞYA YARATILMIŞ VE VARLIĞI DA
SABİTTİR. Bizim için Eşya ise Allah'ın isimlerinin
tecellisi olup görünmeleri ise cilveleridir. Esma-i
İlahiye'nin aineleridir. (Allah'ın İsimlerini gösterir)

Şiirin ise Vahdet'ül Vücut meşrebiyle hiç bir alakası yoktur.
Bazıları şiiri bahane edip fikrini söylemek istemiş ve bu görüşe
sataşmak istemiştir.
Şiiri zamanımıza taşıyıp paylaşanları TEBRİK EDİYORUM.

Eski şeyhlerin tamamı, alimlerin de kahirinin "Vahdet el-vücut" tarikatının müntesibi oldukları gibi, ne yazık ki şairlerin de hemen, hemen hepsi aynı sapık tarikata bağlı imişler. Zira Hallac el-Mansur denen zat, "BEN HAKKIM (ALLAH'IM)" dediği için idama mahkum edilmiş sapık bir tarikat şeyhi idi. Günümüzde de hala bu sapkın akımın müntesipleri çoklukla mevcuttur. Rabbim ıslah eylesin.

Bu "Gevheri" mahlaslı nadan da, kendi sapık felsefesini kabul etmeyen ehl-i hakikat ve ehl-i şeriat alimlerine kendi sapık görüşlerini satmak ve onları da kendisi gibi bu sapkın güruha dahil etmek istiyor.
Rabbim bizleri bu gibi sapkın güruhlara tabi olmaktan muhafaza edip, Allah'ın son hak kitabı Kur'anın hidayet ve irşad tarzından ve son hak peygamberi Muhammed -s.a.v-'in sahih sünnetinden ve hak yolundan ayırmasın amin!

dostluk paylaştığımız şeyler
neyler
kırda bağ bahçelerdeki meyveler
ağaçlardaki kuşlar
türlü yemişler en güzel bakışlar
gül ile bülbüle
baktık paylaştık ve bakıştık
doğa güzelliğini doğal güzellikte
saçta başta takış taktırmada
her şey yeşerip erişirken
şairde yetişip erişti
dsotluğa

Biraz abartı var sanırım..

Öyle bir ağlamış ki hay maşşallah

Çeşminin yaşı akarsu olup ummanlara karışıyor
Ve yedi deryanın da rengi değişiyor

Saydam

Ve veya bir miktarda kan ağlaması müsebbip

Maviliğini yitirip

Boz bulanık akıyor

Halk aşıklarımız arı duru türkçe kullandıkları için

Şunu divan şairi yazsa

Bahr diyecek

Bahrdan kasıt deniz değil yedi göller deme istemiştir tartışması açardık

Bariz şekilde deniz derya diyor

Demek ki gözyaşı kızıl denizden de aşarak

Basra körfezi aden bizim bu yan karadeniz ege boz bulanık etti

Eee manitadan ayrı düştü

Elma ayva nar mı onu mutlu edecek

Uzun zaman suskun lal kalıp

Halkı alemi dilinden mahrum bırakan bülbülümüz şakıyor

Ki şairlerimiz en matah şiirleri bu ayrılık evresi verir

Gözyaşlarını akıtarak sevgiliyi yad ediyor

En el hak dediği müsebbip vahdeti vücutcu mansur hallacoğlu geliyor aklına çünkü çok asılmış saçına yarın
Darı olmuş yar saçı

Gideyim cahal nadanlara bari

Haldan bilmez nadan kimselere bari dert yanayım diyor

Dert yanıyor şairimiz

İyi yapıyor

Sayesi şaşr kisvesi altı piyasada fink atan şarlatanlara

Karın ağrılarından dem vurup
Kolesterol tansiyon seviyelerinden bahs açan şaklabanlara

Şiir ne edebiyat be bilmemiş görgüsüz nadanlara beş basar
Tebrik ediyoruz kendini

Keşke az daha yalın türkçe kullanıp

Acem farsi arabi diline bulaşmasa daha güzel olurmuştu bu hali ile bile güzel

Şiir bu işre yaa

Feyz alamadık muhteva yok

Hiç değilse şeklen şiir dinleti veriyor adama

Müteşekkirik seçki müsebbip

Ne gevher cevherlerimiz var aslında

Bakın gibi şişiriyorlar bşr çok yersiz ismi

Yok ikinci yok üçüncü yok dördğncü yeni imiş
Traş ne varda eskilerde var

Eskiler alırım eskici geldi hanım

Mail oldum kisvesine tacına
Bend olmuşum siyah zülfü ucuna
Mansur gibi asılırım saçına
Kakül benim, perçem benim dar benim

Mansur gibi asılırım saçına