Dört onyedi Şiiri - Suleyman Zorman

Suleyman Zorman
62

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Dört onyedi

Saat dört on yediydi
ve dünya
yer değiştirdi.

Diyarbakır’da
bir otel lobisinin lambaları
titredi önce,
sonra insanın içi.
Taşın kalbi vardır derlerdi,
o gece
taş kalbini dışarı çıkardı.

Hatay yok dedi
lobide duran bir adam.
Antakya kalmamış.
Bunu söylerken
elleri cebindeydi,
sanki yıkılan bir şehir değil de
iptal edilen bir randevuydu.

Ben o anda
yola çıktım.
Hayatımda ilk kez
bu kadar hızlı sürdüm arabayı.
Karlıydı yollar
ama asıl kaygan olan
zamandı.

Diyarbakır’dan Siverek’e
bir baba giderken
mesafe ölçülmez,
ömür ölçülür.
Her kilometrede
bir ihtimal düştü cebimden,
bir ihtimal
avuçlarımda kaldı.

Otoban kırılmıştır dedim,
çünkü bazen
yol değil
gelecek çöker.
Gaziantep’in içinden geçtim,
Kilis yoluna saptım.
Bütün yollar
Antakya’ya çıkmıyordu artık,
bazıları
yalnızca korkuya.

Telefon sustu.
Sessizlik uzundu.
Ayçe İdil
bir kız çocuğu olmaktan çıktı,
adın
göğsümde atan bir saate dönüştü.
Mehmet Serhan,
sen
bir oğul değil
hayatta kalmam için
gerekli bir sebeptin.

Siverek’e varana kadar
haber gelmedi.
Zaman durmadı,
üstüme çöktü.
Bir insan
beklerken
kaç yaşlanır,
o gün öğrendim.

Antakya’ya vardığımda
öğle vaktiydi
ve şehir
ikinci kez yıkıldı.
Binalar yan yatmıştı,
büyük taşlar
küçük taşlara dönmüştü.
Bir kentin
nasıl diz çöktüğünü
çıplak gözle gördüm.

O gün şunu anladım:
Bir insan
bir gecede
yirmi yıl yaşayabiliyormuş.
Ne aynaya bakarak,
ne de zamana sorarak.
Sadece
evladının sesini bekleyerek.

Deprem diyorlar buna.
Oysa ben biliyorum:
Asıl deprem,
bir babanın
içinde olur.

Ve artçıları
bir ömür sürer.

Suleyman Zorman
Kayıt Tarihi : 22.12.2025 19:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!