Dönüşü olmayan yolcusun dostum
Elbet bir gün tenin düşer toprağa
İster Padişah ol isterse ağa
Başını alıp da gizlensen dağa
Çaresi yok seni bulurlar dostum
İnsan olmak varken nededir kahrın
Toprak vazgeçilmez dostun ve yârin
Götüreceğin üç beş metre kefene sarın
Malın mülkün burada kalacak dostum
Güzellik zenginlik kibirdir halın
Dağları yarattım diyerek salın
Gözün doymak bilmez mendebur karnın
Ama kara toprak doyurur dostum
EGO’su çok büyük küçücük beyin
Senden evvel yaşardı o hain Şeyh’in
Dünyayı var eden güçlerle övün
Feryat figan edip ağlarsın dostum
Dünya malı için ettiğin talan
Oysa makam mevki hepsi yalan
Zülüm değil iyilik eserdir kalan
Gerisi teferruat yalandır dostum
Vakti geldiğinde ölüm bayramdır
Dürüst doğru isen herkes hayrandır
Dönüşü olmayan yollar seyrandır
Anlamsız korkular gereksiz dostum
Musalla taşında ayrılık başlar
Birkaç sevdiklerin akıtır yaşlar
Sevmeyenler seni arkandan taşlar
Mal yemez biriydi denilir dostum
Günahın sevabın o an sorulur
Hâkim savcı gelir divan kurulur
Bulanık suların o gün durulur
Son pişmanlık fayda etmiyor dostum
İster dinsiz ol isterse yol diye tapın
Uyma şeytanlara bozulur yapın
Toprak dermanıdır kapanır kapın
Dönüşü olmayan yolcusun dostum
Mazlum hakkı yeme haksızlık başlar
Bozulur gözlerin dökülür kaşlar
Bakteri göreve beyinden başlar
Kurtçuklar işini yapacak dostum
Kamillere şarttır gerektir yürek
Cesaret denilen sağlam bir direk
Sonunda ölüm var bir kazma kürek
Çiçekler toprakla buluşur dostum
22.03.2019 Saat 06:45
Çankaya / ANKARA
Kayıt Tarihi : 21.8.2021 01:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!