Seviyi meşru kılmayan hangi ürküntü
Bir iblisin örsünde ezilen Samsa’ya dönüşüverir..
Kulak ver sesime,duy beni
Hiç korkma!
Kimseler kökünden söküp atamaz
Sarmaşıklar misali sonsuzluğa uzanıp
Ruhumuzu saran sevgilerimizi
Koruklaşan zamanlarda
Kaldırım kaldırım dolaşmaktan
Tabanları delinip kopçaları çürüyen
Ve lostra salonlarında hapsolan papuçlar değildir sevi
Gem vurulmaz parslar gibiyiz biz
Gözü kanlı gibi koşmaktan
Bütün bedenlerinden buğular saçan
Semaverler misali kaynar vadilerimiz
Çoban yıldızının yayla sularıyla oynaştığı
Arzuları istifleyen alaca gecelerin vuslat vaktinde
Bir divitten dökülürcesine yayılan
En alevli
Ve en hırcın safirlerimizi
Kıyıları döven turkuaz dalgaların
Kızgın kumsallara doluşması gibi kusursuzca
Giz’i bizde saklı
Mahrem koyaklarımıza nakşedeceğiz
Bütün mevsimler boyu
Gönlümüzde turnalar uçuşurken
Ürkek bir ay’ın şafağa sığınma vakitlerinde
Gözbebeklerimizde büyüyen yangınlarımızı
Kendi ellerimizle biz söndüreceğiz…
Kayıt Tarihi : 18.9.2008 03:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Deli Mavi Sevdalar Grubu'nda ''Haftanın Şairi'' seçildiğim günlerde Grup Yöneticisi Sayın Rengin ALACAATLI ile bir söyleşi yapmıştık. Söyleşi sırasında bana aşağıdaki sözcükleri kulanmam koşuluyla bir sevi şiiri yazmam istendi. Şiir bu espriden doğdu. Sayın ALACAATLI'ya bu şiirimin ortaya çıkmasında öncülük ettiği için teşekkür ediyorum. VERİLEN SÖZCÜKLER: --- Koruk / safir / iblis / kusursuz / kulak / pars / lostra / semaver / kopça / türkuaz / divit / örs / koyak
Tam puanla tebrikler.
Seviyi meşru kılmayan hangi ürküntü
Bir iblisin örsünde ezilen Samsa’ya dönüşüverir..
Kulak ver sesime,duy beni
Hiç korkma!
Kimseler kökünden söküp atamaz
Sarmaşıklar misali sonsuzluğa uzanıp
Ruhumuzu saran sevgilerimizi
Koruklaşan zamanlarda
Kaldırım kaldırım dolaşmaktan
Tabanları delinip kopçaları çürüyen
Ve lostra salonlarında hapsolan papuçlar değildir sevi
Gem vurulmaz parslar gibiyiz biz
Gözü kanlı gibi koşmaktan
Bütün bedenlerinden buğular saçan
Semaverler misali kaynar vadilerimiz
Çoban yıldızının yayla sularıyla oynaştığı
Arzuları istifleyen alaca gecelerin vuslat vaktinde
Bir divitten dökülürcesine yayılan
En alevli
Ve en hırcın safirlerimizi
Kıyıları döven turkuaz dalgaların
Kızgın kumsallara doluşması gibi kusursuzca
Giz’i bizde saklı
Mahrem koyaklarımıza nakşedeceğiz
Bütün mevsimler boyu
Gönlümüzde turnalar uçuşurken
Ürkek bir ay’ın şafağa sığınma vakitlerinde
Gözbebeklerimizde büyüyen yangınlarımızı
Kendi ellerimizle biz söndüreceğiz…
Necdet Arslan
,,,,,^^şiir vazosu^^ gibi dopdolu, dipdiri, rengarenk bir tablo,,,^
,,,,,şirimiziz gıpta ile selamlıyorum....
TÜM YORUMLAR (49)