Dönemeç gerçeği çekinceli.
Beyaz siyah kadar ürkütücü.
Karşında gördüğün sen! .
Örülenler kırık,parça düştü.
Odaklanmış hayaller tek yöne.
Belirleyici olmuş dost olmayan.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Kaleminiz yazısız yüreğiniz sevgisiz kalmasın...
Saygılar.
Kararan sözler muhtaç ışığa.
Kelimeler vurdu karaya.
Cümleler aç anlama.
Önlem gerek gizli yaraya..
Bastırılan düşünceler, duygular ne kadar dikkat edilsede kendini bir şekilde gün ışığına çıkarır. Yüreğinize sağlık.
Manídar ve cok güzeldi begeniyle okudum tebrikler gönül dolusu selamlar
Gizemli bir şiir. Tebrikler güzeldi.
Her dönemeç yeni bir başlangıçtır, yüreğinize sağlık üstat.
Kararan sözler muhtaç ışığa.
Kelimeler vurdu karaya.
Cümleler aç anlama.
Önlem gerek gizli yaraya..
Anlam ve anlatımı mükemmel bir çalışma olmuş hocam, kaleminiz daim olsun, ellerinize sağlık. Selam ve Saygılar.- Berkay Kur.
Bilincin ustalığı mısralara egemen olmuş. Şiiri okurken her mısrası insanı düşündürüyor. Konusu ve özü ile harika bir çalışmaydı. Kutlarım.
Teşekkür ederim. Başarılı bir çalışma...
Dil ve anlam yaklaşımında, yaygın kitlelerin anlayabileceği nitelikler yüklenebilirdi kanısındayım..
Sevgilerimle..
“Dönemeç gerçeği çekinceli.
Beyaz siyah kadar ürkütücü.
Karşında gördüğün sen! .
Örülenler kırık,parça düştü.”
Dönemeçler hep çekincelidir. Bu çekinceyi en aza indirebilmek, akılcı bir tutum gerektirir.
Beyaz; siyah kadar ürkütücüyse ya beyaz gerçek beyaz değildir ya da siyaha satılmıştır.
Karşında gördüğün, senin algılamanla sınırlıdır.
Örülenleri kim kırdı? Önemli olan bu… Parça düştü mü? Yoksa düş müydü parça? Yazana sormalı…
“Odaklanmış hayaller tek yöne.
Belirleyici olmuş dost olmayan.
Tarifler uymuyor gerçeğe.
Yabancı el o, sığınılmayan.”
Dost olmayanı bilmek için bilinç gerekir. Bu bilinci vermek de aydınlara düşer. Yoksa belirleyici olan, “düşman” bile olabilir.
Tanımlamayı yapana bağlıdır gerçeğe uyup uymaması. “El eliyle diken yolma. Dikene de yazıktır” demiş atalar. Elbette sığınamazsın ele.
“Kararan sözler muhtaç ışığa.
Kelimeler vurdu karaya.
Cümleler aç anlama.
Önlem gerek gizli yaraya..”
Sözü uzmanından çekip alırsan kararır da karaya da vurur. Tümceleri anlamsızlaştırmayı görev edinenlere bırakmayacaksın sözü. Önlem, bilenlerin sahip çıkmasıdır konuşma hakkına.
“Nefesler işitilir oldu.
Nafile saklambaç artık! .
Tanıdığın kendin aydınlıkta.
Taşan kalem sığınmalı akla...”
Taşan kalemin sığınağı akılsa saklambaç oyunu bitmiştir zaten. Nefeslerin bile duyulması kurtuluşun imidir.
Bilinci olan aydınlıkta da karanlıkta da tanır kendini. Karşısındakini de…
Yazdıklarımın içerisinde hem yorum hem eleştiri var. Şiirin gizemlerini çözebilmiş miyim? Bilemiyorum. Bana oldukça yorucu gibi geldi şiir.
Ben, şiirin yoğun gizemlere saklanmasını doğru bulmuyorum. Okuyanı aydınlatırken, zora sokmamalı. Her düzeydeki insana seslenebilmeli. Gizemlere saklanmış bir şiir, bulunması olanaksız altın gibidir. Değerli olmasının yararı yoktur kimseye.
Yüreğine sağlık.
Not: Yorumumu yanlışlıkla bir önceki şiirinizin altına yazmıştım. O nedenle sildim. Bilgin olsun.
sevgili dost şiir içerik açısından güzel olmuş ancak düzenekte bazı sıkıntılar olabilir ses uyum açısından dikkatinize diye düşündüm esen kalın
Bu şiir ile ilgili 123 tane yorum bulunmakta