Tanrıyı öldürdüler.
ve şimdi aşk var,namluların ucunda.
Mumu eritmeden ışığın sönmeyeceğini
belki, yüzlerce asırdır biliyordular.
Kim bilir...
Belki daha güzeldir böylesi
daha güzeldir, beyaz perdedeki kan
bir varilin arkasında, teslim edilen candan.
Böylece anlaşılır
kızılcık şerbetinin ne adi
kanın, ne kutsal içki olduğu
korku ve tiksintileri susturur
ilenerek kızılcık şerbetine
kızılcık şerbeti, derler kustuklarına.
Zeytin karası gözler
mahvedilen ekinin ve neslin içinden
sus payıdırlar.
sezebilecek kadar, zekilere sunulan.
Başka ölümlere doğru aldığımız yol
kırıntı kabilinden, avuntular getirir.
Mahrem yerlerimizi uyuşturan
ağulu bal
köpürür damarlarımdan.
O bile sıratın ortasında
The fallen Angel flamasıyla
dilinde şarkı, ne afif durmaktadır.
Be happy
because
the house
older than me.
Kayıt Tarihi : 7.2.2006 15:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Erdal Topaç](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/02/07/don-t-worry.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!