DOMATES İSTİLASI! ...(Anı)

Naime Erlaçin
955

ŞİİR


43

TAKİPÇİ

DOMATES İSTİLASI! ...(Anı)

Arkadaşlarım ve şiir sever dostlarım, bilesiniz domates istilasına uğradım! ...
Böyle şeyler hep Kamuran’ın (Esen) başına gelirdi. Yazardı sonra. Ben de okur ve gülerdim. Gülmek kolaymış ama başa gelince katlanmak sahiden zormuş…

Her neyse, geçenlerde bilgisayarımla ilgili sorunumu çözümlemek için bir alışveriş merkezine gitmiştik. O sırada dikkatimizi çekti. Etrafa çarşaf kadar ilanlar asmışlar:

“Domates: 50 bin TL./kg”

Hadi buyurun buradan yakın! ...Daha bir gün önce 600 bin’den almışız kilosunu. İnsanı aynen böyle baştan çıkarıyorlar işte. Sonuç olarak şeytana uyduk ve girdik marketten içeri. Bir kuyruk, bir kuyruk ki sormayın gitsin. İşkenceyi kabullenerek takıldık milletin peşine. Hani “Domatese ihtiyacın var mı? ” deseniz, yok. Üstelik iki kişiyiz. Salça yapmaya da niyetli olmadığımıza göre, nemize gerek torbalar dolusu domates? ...

Ama vallahi başardık, billahi başardık ve aldık sonunda. Arabaya koy, koy bitmez. Eve taşımak ayrı bir dert, yıkayıp kurulamaksa tam bir engizisyon örneği. Bir kısmını sağa sola dağıttık. Bitirmeyi bırakın, azaltamıyorum bile. Nihayet çilem doldu ve domatesler pırıl pırıl oldu. Amma ve lakin nereye yerleştireceksin? Hangi buzdolabı alır bunca domatesi? Açıkta bıraksan, bu sıcakta 24 saat dayanmaz, bozulur. Allem ettim, kallem ettim, tıktım hepsini dolaplara. Kırmızı ve sulu domatesler o gece rüyama bile girdi, inanın! …

Sabah olunca ne halt ettiğimi düşünmeye başladım. Buzdolapları o kadar dolu ki, yemek pişirmeye imkan yok. Oysa bir gün önce elceğizimle çıtır çıtır fasulyeler seçmişim. Dolma yapmayı planladığım biberler, boyunlarını bükmüş öylece gözümün içine bakıyorlar. Patlıcanları saymıyorum. Sayarsam eğer, karnıyarık veya imambayıldı hayalleri görmeye başlayacağım….Nasıl yer açacağım ben bu dolapta? Bütün gün, tükensin diye de domates yenmez ki! ...Hadi o gün yemeğim var, idare ederim diyelim. Ertesi gün ne pişirip, nereye yerleştireceğim? Düt demeye dolap ister. Aldı mı beni bir düşünce…

Kısaca demem o ki, şeytana uyup aç gözlü olmanın bedelini çok ağır ödedim. Herhalde pek çok evde aynı sorun yaşandı o günlerde. Bundan sonra, beni kızdıranlara “Domatesiniz bol olsun! ” diyeceğim. Bilmem anlatabiliyor muyum? ...

Ve dışarıya, “İhtiyacınız varsa, domates istilasındaki bu evin kapısını hiç çekinmeden çalabilirsiniz” diyen bir duyuru asmayı ciddi olarak düşündüm.

Ne buyurmuş atalarımız; “Kırlangıcın zararını biberciden sor”.
Domatesinkini ise, biliyorsunuz artık…

Siz, siz olun sonucunu kestiremediğiniz maceralara asla girişmeyin. Kıssadan hisse olsun diyorum yani! ....

Kalınız sağlıcakla sevgili dostlarım :)))

(14 Ağustos 2004) - ('Nanik Atak' gurubuna gönderilmiş bir yazı)

Naime Erlaçin
Kayıt Tarihi : 14.8.2004 14:58:00
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Naime Erlaçin