Senin dalların ince
Yükün taşınmaz derecelerden ağır mı ağır
Canını yolda bulmuşu olmaların bağlandığı iplerle
Üstün yağmur
Altın kaygan ve yahut çamur
Senin.. oralar fani
Oralar sonsuz aynaların
Yoklanmış bütün silinmiş adresi
Sisli bakışlarına resmolan bütün resimlerin
Göz gözü görmeze solduğu ışık salkımı ve zifir
Senin oraları her ikisi hem muhacir
Hem de misafir tarifsizliğin
Değdikce elleri yolunup gelen hansız kervana
Tarihi silinmiş kiriş taşlarının ne yurttur bilinmeyen
Bozulmuş bir devran mıdır..Zülfü siyahtan geçen yara
Sesi fısıltılara kısılırken gökyüzü
Birdenbire yatağından yırtılıp gelen bir yağmurun
aklına gelmiş bütün hayallerden kopup gelen herhangi damladan
Sıra saza söze gelinceye kadar sen
Avunacak uslamaz hallerden,
Çıkıp elden avuçtan
Dolup derde, dolap değirmen...
Bütün kaçışlar uğrunda
Yalnızlık belası sonsuz kalabalıklara
Meydanları boş bulunmuş saatleri dört dönmekten
Bundandır geçmişin adına meçhul
Ve böyledendir geleceğinkini muhacir
Eyvahlara göçmen yazışın
Seyfi Karaca.........Mayıs / 10
Seyfi KaracaKayıt Tarihi : 14.5.2010 16:24:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Seyfi Karaca](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/05/14/dolup-derdi-dolap-degirmen.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!