güneş esrarında, şemsleyin dolunaya özel
kalp perdelerini estirir tiril tiril
dil suskunun yürek konuşkanlığına paralel
şefkate ve hürmete götürür aşkın en saf hali
mekan ve mevsimler ötesi çınga çınga
naifleşmiş görünmeyen herşeyi tutuveren o el..
suskunluğun ve ilgin, gönlünce dingin
aylaşıp şıvgınca dolunaydan sana dair
göklerin katlarından sır gibi belirsiz
dualar işmarlanır adı konulmamış bebek gibi tertemiz..
pencereden süzülen hüzünsüz fısıltılarla
tül perde aradan çekilmiştir, camın cansı berraklığına
eklenen masum bir çocuğun
körpecik bakışlarının duamsı özgürlüğü ekli
annemin ak sütünden daha ak
ayyenisi kalaylanmış can düşlerini ürkek ve sencileyin
dolunayla üleştiririm giz’lice için için
dolunayın ululadığı suyu umutla ıslat.
sonra da dolunayın öptüğü suyla içini ferahlat
gece, hüzün ve sen..
‘hasret uzakta’ymış sen yakın
anneler tam ortada kucaklamaya hazır
Hızır’vari sarıp sarmalamaya
sevgi ısmarlamaya, gönülce ısıtmaya
aşk yamaçlarını donatmaya
seni sana kaynatmaya anneler hazır.
ay kuzusu, dilber efsunu
demicem hüzün kolleksiyonu
sen gizlerin ve güzelliğin yosunu
sarıp sarmalamışın öpüşmenin poşusunu
uçarı gülüşünde çılgın hisseli oluşunu
gönül düğümünü çözmelisin gönül düğününle
dolunay nehri yıkamalı seni saatler boyu
birbirine yakışmalı ışık ve karanlık
yarına güçlü uyanmalısın tarihten öte..
vade farksız sevgiyi uzat aşka limitsiz
seni senden daha iyi tanıyan ve her nefesi
ab-ı hayata çeviren ululuğa teslim ol niçinsiz..
Kayıt Tarihi : 28.2.2020 10:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!