’...Yüksek
topuklu aşklarda yürümeye alışmış sizler, düz taban bir aşkta yerle
bir olmaz mısınız? ? ’
(Herkes sokulurken küresel yalnızlığına,
Ben ise unutmanın borcunu ödüyorum...
Ödünç yüzlere ayna oluyorum...)
Ansızın gelen bir intihar kadar yakınım sana...
bak ihaleye çıkarılmış her şeyin..
silemedin parmak izlerini suçlu bıçaklarda
cinayetlerinin ipuçlarını bıraktın...
bunları anlatmadılar,haber bültenlerinde,
tv programlarında ve hayat bilgisi,türkçe kitaplarında...
oysa hepimiz figürandık hayatın sahnesinde...
Sen faili meçhul aşkların suç ortağı-
anılarını sırtından bıçaklayan!
umutlar kiralayan/
eksiğine bozdurduğun aşklar ucuz pazarlarda/
kalp para değerinde/gecelik aşklar kırk kupona-
reklamı iyi yapılmış, aşklar kampanyasında,
ikinci el ucuzluğu...
Sen adrese teslim aşkların kadını,
günahlarına makbuz kesilen-
sen yalnızlığa rehin!
sen tutuksuz yargılanmak üzere serbest-
sen aşklarına intihar süsü veren!
Oysa geçemezsiniz yıkık köprülerden..
Yaranızı bulaşsın diye gösteriyorsunuz bir başkasına...
Tek kişilik koronuzda cinsel açlıklarınızı mırıldanıp,
fahişeyi oynadınız çok kişilik
sahnenizde..
Sözcükler denediniz fikir orospuluklarınıza.! ’
’Artık hiç bir karanfil yetmiyor...
hiç bir uzaklığı tanımlamaya...’
Bütün tanımları bozuyor içinizde beklettiğiniz ihanetler! ..
(Birdal ERDOĞMUŞ/2002/MUĞLA)
Birdal ErdoğmuşKayıt Tarihi : 19.3.2011 16:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!