Dökülen Düşünceler…….2 Şiiri - Sevinç Kavuk

Tövbe tövbe ile dolu Kılıçkalem kardeşin sitemi, şimdilik 7 madde diyor, gün 24 saat, yediye bölünce üç övün ve bir çay sefası eder tabi. Madde bana, çay arkadaşa ve ortak bir paylaşım olsun. Rüşvet değil, şaka sadece. Ben hep toplayacağım dökülen düşüncelerden buraya…

Ergenekon diyor, acılarını çekenden-çektirenden-çektiğinden biliyor
Neyi soracak, nerde arayacak halini, başlayışıyla da kıvırıyor
Dağda çobandan üst generale kadar, sanki değildi gibi, eşitlik eşliyor

O Papa ile, Vatikan’dan, komunizmi Nato’ya tepelettirdiler
Bu Papa ile de Türk’ü, şimdilik, Ergenekon yakalatırlar
Çobanın hayvanı, generalin devleti elbette insan için’delikler

Statüko örgüdür, ipi çorap söker gibi çekilir, çözülmezlik değiller
Konuyu yeter ki seçkinleşsinler…
Derin öksürük, hafif hapşırık demeyin, dinleyenle düşüneni seçerler…

Gazel yaprakları gibi topluyorum dökülen düşünceleri….Düşünmek sürekliliktir, yaprağını tazeleyen ağaçlar gibidir. Gazeller ya düştüğü yerinde çürür gübre olur, ya toplanır bir araya, hem temizlik içindir, hem gübre, hem çevre bilinci, h,ss,yat, duygu, duyarlık, haz hareketi disiplinli bir terbiye olan sevgiye gıda olur… Düşünceler koleksiyonudur şiirler, makale, hikaye, romanlarda da… Bir gazete yaprağında, bir bilim dalında taze halidir ve hep görülmeye değer…

Zihin saplantıları neydi, Pazar özgürlüğü yoksulluk çoğaltmaktı, taraflılık bu zamanda gelip yerleşiyor pervasızca, özelleştirmek bu yataklıktır, hız ve sürekliği denilen arsızlığı ise anlamayı ve anlaşılmayı zorlaştırandır ve bir anlayışla tarafsız, içeriksel, çevresel hesaplaşmak nerede başlar? Yoksullukta adalet, onur daralıyor ve herşey mübahtır ilerlenilen ‘yol’ devamı, sömürülen umut tuzağıdır bu kurulan. Oy toplanılabilir bir çuval kömür uğruna. Güvenlik en öncelikli insan hakkıdır. İnsanın en son kaybedeceğidir onur, adalet. İnsan, ruhuyla veda eder, ölümdür bu ilk ile alınan ve son hak.

Bunu teşvik eden profesörler, medya, iş adamlarıdır aydınlanması gereken, toplumun hissiyatını linç eden unsurlardır, siyasetçi ise ya onur ve adaleti durmayı bilen, ya bir boşluk yaratarak bu güçleri kullanmaya yetenek beceriklenen, ihtar, tehdit, vaad küsen veya barışandır. Malı, mülkü olmayan ve işsizlerin tek varlığıdır hissiyat, onu da linç etmek: onur, adalet konuşulabilir alandır. Mal, mülk yokluğu fakirlik, onur, adalet yokluğu yoksulluktur oysa. AKP’de toplananlar adına, okumayı bilmek istediği kadar biliyor demek daha hayırlıdır herhalde. Zaten okumuyorlar, Avrupa’da ne kadar kanun varsa, çeviri yaptırıyor, öyle de sunuyorlar kanun dilidir diye…

Ergenekon, bir bağımsızlığı sevinen çok güzel bir tarihin izleridir. Terör, hep huzuru ve güzelliği derdest etme ile başlayan, ölüme vardıran amaçtır. Siyaset yılışmak isteyenler güçlüdür bu özellikler bilinciyle, oy toplamak için her yolsuzlukla da yorar endişesizce. Bugün başörtü terör garantisiyle Anayasal hak yılışılıyorsa, ‘fikrim geldi’ reklamı mizacıyla, yarın beden satma fikri gelenler çoğunluk olabilir, onların oy’unu almaya Anayasa’ya ne giyindirilecek acaba? Bu bir basit örneği bağırıyor zaten hukuk ispattır, hem sıkıysa uygula diye… Kutluyorum Anayasa mahkemesi kararını! Türkiye hukuk devletidir. Bunları da aşacaktır….

21 Ekim 2008