Bin yılların kuraklığından geldiğim
Nerelere gidilir bilmezdi ayaklarım
Susuz derelerin izinde çatlayan göynüm
Dal gibi yandığım
İşçi ve yetimdi ellerim
İşte bu üstüm başım tozum
Benim de bu dağılmaz bulutlarım
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman