güneş kızıldan kırbaçlıyor tepeleri
zümrüt soluklu bir keşiş geçiyor kırbaçlanan yerden
yüzünde çukurlaşmış yüz asırlık öğütleri
sol avuç içinde yol etmiş yeminli bir tespih
bulutlar bordolaşmış miskinlikten
turuncu ibrişimden bilinen eteğinden
pirinç akıyor çölde kum taneleri
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman