Hayallerim beşikte olgunlaşıyor
Bahar çırpınıyor doğadan semaya
Her renk maymun iştahlı, açıyor kapısını ruhuma
Sanki ezelden kalma an gibi tanıdık
Anne sesi müzik tonlarına esaret
Açıyor kapısını uyku sarhoşluğunda
Sallandıkça akıyor bengisu
Yaşlandıkça hislerimde bitiyor kâbusu
Ağaçlar benim gibi minicik
Bir yanda yağıyor muson yağmurları
Diğer yanımda güneş
Bir elim ıslak diğer elimde kuruyor
Dokunduğum toprak değil
Beni ne kavrıyor bilmiyorum, uçuyorum…
Şamansı inanışlar semboller
Baktıkça üzerinde yangınlar
Siliniyor sonsuzda
Her öbekte Kâbeler
Dönüyor Samanyolu etrafında
Arada safi çöller
Cesedim aynalarda ölmüş
Elbisem soyulmuş bakir doğallığım
Sesler yabancı
Açlığım sadece merak
Her bulut perde nurdan nur
Geriye bakacak ne halim var
Nede dönerim diye izleri ezberliyorum
Sadece önümde yaşadıklarım koşuyor
Her boyut hücre gibi nohut
Ne duyuyorum bir öğüt
Aradığım ne sümbül nede söğüt
Ağlarsam gökyüzünde Nuh tufanı
Gülersem hıra mağarasından süzülür güneş
Yüzersem sığ deniz ve kumsalında çamur
Üzülürsem dekor çiçeklerle süsleniyor
Bağırırsam sesim besteleniyor
Dans ediyor her parça eller açılır gibi duada
Dönersem kapılar ve zebaniler
Arkasında akıyor iflah etmez seller
Tırmansam önümde teleferik
Atlarsam uçurumlar paraşüt yerleşik
İnsan desem sonsuz yeşillik
Her baş buğday başağı
Rüzgâr alize…
Resim desem sarıyor yangınlar
İçinde eriyor yakut elmas altınlar
Sıçrasa ateşi ruhumda hissettiğim tebessüm
Desenler saban döven kağnı
Ellerim açılıyor sanki kanat gibi
Her şeyden habersiz bebeksi baharımla
Beşik yine sallanıyor
Annemin sesi ballanıyor
Gözlerim Kalu Belada
Dudaklarımda Kelime-i Tevhid…
Kayıt Tarihi : 31.12.2009 09:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)