Seni her gördüğümde kalbim gömleğimi yırtıp
dışarı fırlayacak gibi oluyordu ya!
seninle konuşacağım zaman avuçlarım terliyor
tokalaşmadan önce nereye sileceğimi şaşırıyordum ya!
sakarlığıma heyecan eklenince evlilik teklifi için
sana yüzük aldığım kuyumcunun vitrinini aşağıya indirmiştim ya!
seni ilk gördüğüm güne doğum günüm diye
..
NOT DEFTERİMDEN -1
Biri düzen kurar / Biri de gelip düzene konar / Sonra o da kalkar, bir başkası konar
*
Selam verdim almıyor / Merhaba dedim duymuyor / Bu kadar mı değişti nesil? / Kimse kimseyi anlamıyor
*
İstiyorum ki / Güzel olan örfler adetler hep devam etsin / Hadi canım sende, senin söylemini kim ne etsin
..
Gözlerim kan çanağı,göz yaşım yanaklarımda,
Yavrumu arıyorum, yağan karlar altında.
Daha dokuz yaşında, kor ateşi bağrımda,
Yavrumu arıyorum, istanbul sokaklarında.
Bir gün köprü altında,mekansız meskeninde,
Bir gün köşe başında,gelip geçenler içinde.
..
ZEYNO DOGUM GÜNÜN KUTLU OLSUN
Asla yanaklarından yaş düşmesin eline,
kainatlar dolusu mutlulugun olsun sinsin özüne,
Kaderin sevgi hançeri saplı dursun gönlüne,
..
Dostuma yüregimi actım,
O dinledi, ben de anlattım.
Ol gülen gözlerine baktım,
Dostumu ağlar iken gördüm.
Ne kavgam oldu, ne dövüşüm,
Yeminimdir onu övüşüm.
..
Doğum günün şen şakrak olsun
Gönlün sevgiyle kalbin aşkla dolsun
Seni sevmeyen arkandan yorulsun
08 - 12 hep seninle olsun.
Gonca gülleri sakın dalından koparmayalım
Her şeyin arkasındaki iyiliği arayalım
..
Bugun yapraklarin olum gunu
sirasi gelen
iniyor topraga usulcacik,
ve bir sonraki can icin
birakiyor yerini asilce...
****
..
Sana yazıyorum sana.
……! doğum günün kutlu olsun ama.
Neden? Dün hatırlatmadın sen bana.
Çiçekçiye baktım,çiçekçi kapanmış ama.
Yarın akşam, doğum günü hediyeni özel vereceğim sana.
..
Özledim
İnan çok özledim
Neredesin Babam benim.
Sen gittin
Hiç geçmedi sol yanımda yaram benim.
Sen gittin
Kalmadı yaslanacak dağım benim.
..
Doğum günü(m)
bu gün benim doğum günüm
yani yoktan varolduğum gün...
milyonların içine karıştığım gün
yani,
insan olduğum gün...
canlıların en yücesi...
..
Hayat bir su gibi akar durulur
Sanki dolap beygiri döner yorulur
Çalma saat gibi her gün kurulur
Dünyada yaptıkların orda sorulur
Hayat bulut gibi bir gölge yaptı
Sanki bir güneşti doğdu ve battı
..
= Doğum Günüm Bugün Benim =
Ey sevgili bugün yine benim doğum günüm
Hatırlar mısın? bu doğum günümde
Bana döktür düğün göz yaşlarını
Nasılda sana yalvarmıştım sesini duyayım
Biraz konuşalım dedikçe,sana gitme dedikçe
..
“Doğum Günü Hediyesidir”
Öğretmendim ilden ile atandım,
Ektim biçtim kültür oldum harmana…
Cahillikten yoksulluktan utandım,
Bir mum oldum yandım döndüm dermana…
..
Yükseleni başak
Bilmeden topraktan yükselen.
Yastık altında saklanan anahtarlar sanki
Bir tek yerini senin bildiğin.
İki doğum arasına sıkışmış on dört mevsim
Ve hala kim vardı diye soranlara cevap;
..
Ben sana aşık aptal bir adamım, sense başka bir aptala aşık kadın.
Ve hayat gereğinden fazla acı ve sigara...
Anlıyor musun?
Anlamazsın şimdi ben gidiyorum,
Gereğinden fazla sigara ile yola çıkıyorum,
Ve senin adının geçtiği sokakları terk ediyorum.
Ve ardından sadece bir sigara yakıp,
..
Dingin bir pazarın sonuna doğru ilerliyorum. Haftanın yorgunluğuna yeni yaşımın yükü de bindi sanki. En son yoğun trafikte şarkılar mırıldanıyordum, günün devamına enerjim kalsın da dostlarımın mutluluğuna ortak olsam diye düşünüyordum, yapamadım. Yorgunluk ağır bastı evime kapandım, kapanış o kapanış yarına kadar çıkmayacağım. Sessizliğimde ve kendimle kalmak istedim galiba öte yandan da. Bunu yeni fark ediyorum. Yazdan kalma bir kasım gününde, pastırma sıcağı deniyor ya öyle bir gün işte, güneş penceremden girdi içeri ikna edip dışarı çıkaramadı.
Son haftayı düşünüyorum. İş karmaşalarımı, doğum günümün telaşını, hayatın rutinine takılanları. Seni düşünüyorum bunların içinde; konuştuklarımızı, değişen durumumuzu, sevgimizi. Söylediğin sözle birlikte gözden geçiriyorum yaşanıp bittikten sonrasında. Gün geçti bak, heyecanlar yerini yine rutine bıraktı. Yeni yaşıma iki gün eklendi üstelik. Büyüdüm demiyorum artık, olgunlaştım sanki biraz daha. Sorguladığım bir şey var; niye yoktun yanımda. Takılmamıştım diyordum ama takıldım canım. İlk defa yalnız kutladım doğum günümü. Kızmadım sana da eksik kaldım. Biliyorum nedenlerini, anlıyorum gidişini ama telafisi var mı bilmiyorum.
Ben dünyanın en şanslı insanıyım, hep derim bunu bilirsin. Başta sana sahibim, muhteşem dostlarım var ve hayatımın her nefesini çok seviyorum. Bu doğum günümde harika kutlamalar yaptı dostlarım bana. Üstelik kimse bana sürpriz yapmıyor her şeyi kontrol etmem gerekiyor yakınmalarını yaparken. Şaşırdım. Ağladım. Kalp atışlarımı durduramadım. Senle olmak istediğim bir günde herkes vardı sen yoktun. Ulaşılamamış sana klasik olarak. Neden diye sormuyorum ben çok uzun zamandan beri ama başkaları soruyor geri dönmediğin aramaların hesabını. Kızmıyorum, sadece sıkılıyorum çünkü cevabım yok. En son konuşmamızdan önce diyorum çünkü en sonuncusunda sıcacık ama buruk sesin doğum günümde ağlatacaktı beni yokluğundan, işler var şehir dışında olacağım canım dediğin yerde durdu sanki dünya sana kapadım kendimi. Nasıl olacaktı da sensiz geçecekti yaş günüm. Geçti bak, bana ağırlığınca sorular bırakarak.
31 Ekim 2008 Cuma gecesi. Senin beni tanımladığın gibi şıkır şıkır olduğum bir doğum günü gecesi. İyi ki doğdun ve iyi ki varsın canım, yanında olamadığım için üzgünüm ama telafi edeceğiz. Edelim bakalım canım ama sensiz eksik olacak bu kutlama. En net hatırladıklarım bu dialog geceden. Sonrası keyifliydi, eğlenceliydi fakat sana da dediğim gibi eksikti. Daldı gözlerim arada. Üstelik hayatım boyunca aldığım en özel sürprizler vardı. Aklım sende gözüm kapıdaydı. Belki çıkar gelirsin diye beklediğimi ertesi gün daha da net fark ettim. Garipsediğim bir halim daha vardı yalnız, elim telefona hiç gitmedi. Başka zaman olsa arardım, mesaj atardım; yapmadım. Garipsedim. Sözlerin hala kafamda dönüp duruyor. Seni hem özlüyorum hem de telafisi olmayan zaman için üzülüyorum.
..
Dinimde yeri olmayan
O gün bugün şu günleri
Kutlamadım kutlamamda
Bir bildiğim bayram günü
Ana baba doğum günü
Müslümanlıkta yok yeri
..
Buradan öte yol yokmuş. Dil yaralarıymış canıma kastedenler. Ölmüşüm soğuk taşlar üzerinde. Kaç defa diritmişim canlarımı, kaç defa bakmışım kendi suretime benden sıyrılıp. Sanırım ben yaşama üvey evladım. Olmuyor. Ne yapsam olamıyor. Ardımdan akıp geçen zaman beni bana vermiyor. Kırıklarımı topluyorum kendi ardımdan, her birini özenle önüme alıp baştan yerlerine yapıştırdığım. Durmuyor. Hiç bir halim eskisine benzemiyor.
Yalnızca üzerimde birkaç koku var yıkandıkça tenime yapışan. Bazen birden annem kokuyorum burnumun direğine. O zamanlarsa sarılıyorum kendi ellerime, bileklerime. Dokunuyorum yüzüme, sonra birde uzun siyah saçlarımı örüyorum onun elleriyle.
Bir zaman geliyor günüme, hiç beklenmedik anda babam kokuyorum. Öyle o kokuyorum ki, kokusunu bilse çevremdeki herhangi biri, o an babam sanır beni. Ne yaptığını bilmez babam. Özlediğim, güzelliği derinlerde gizli, yaşayan, soluk aldığı her an için tanrıma şükrettiğim, benim bana sesi ceza, elleri yasak babam.
Olsun boş ver bak, kokun bende işte. Her çizgisini santim santim bildiğim yüzün bende babam.
..
Bir gün eve, yorgunca geldiğimde,
Eylül güneşinin okşadığı köşede,
Buluverdim bir küme bambucuk;
Mavi nazarlığı boncuk boncuk!
Doğum günü mü desem?
Özel gün diye mi düşünsem?
..
Ömür tükenirken sevda yaşanır
Sevda tükenirken gözden yaşlar boşalır
Bir söz vardır çıkmaz aklımdan
İnsan sevdiği sürece insandır
Bir aşka son verirken diğerine başlanır
Taparcasına da sevsen bugünde
İlk aşk her an her dakika hatırlanır
..