Çocukluğunu Tekirdağ'da geçirmiş ufak bir İstanbul döneminden sonra 5 yıl boyunca Afyon'da öğrencilik yapmış, şimdilerde ise Aydın'ın Nazilli ilçesinde ikamet ediyor.
Bir Yusufeli mezarlığıyım,
Sular altında kaldım.
Biraz ölü deri,
Biraz çürümüş kemik,
Hatıraları aldım.
Yitip giden sevgileri verdim;
Hatırlanmıyorum diyorsun;
Öyle güzel yanılıyorsun
En ışıltılı gecelerde bile
Duraksayıp yere baktıran
Alkolden uyuştuğumda,
Bir şehre vardığımda yahut,
Bir Yusufeli mezarlığıyım,
Sular altında kaldım.
Biraz ölü deri,
Biraz çürümüş kemik,
Hatıraları aldım.
Yitip giden sevgileri verdim;
Aklımdan hiçbir şey geçmiyor.
Senin dışında.
Sonra sen yine geçiyorsun,
Ben gidiyorum.
Aklımı yitiriyorum.
Evet bu gecelerde!
Kar beyazdı
İçimiz karardı
Eskiyen bizlerden,
Sadece bir ‘ah!’ kaldı.
Umut dediğin Bir bisküvi bir de mum.
Nisan’lar hep bir umut doludur.
Kimseler anlamaz bizi;
Kafiyesiz, redifsiz, iki parçalık,
Şiir dizesi gibi.
Biz gibi.
İçimdeki kış bitmiyor.
Beyazların içinde kara bir is gibi
uzanıyorum soğuğa.
Haziranım bile sıfırın altında senin yokluğunda.
Yalnızlık:
Kimisi için bir bıçak gibi
Kimi için kemik gibi
Birileri için zehir gibi
Onlar için ben gibi
Sizler için kabus gibi
Güneş seyrek umutlarını
Cildimize ulaştıramamış.
Bu dünya soğuk.
Gördüklerim siyah ile beyaz arasında
Kalakalmış bir depresyon.
Kaybolmuş renkler,
Şubat gibi soğuğum,
İçimi ısıtan viski dışında hiçbir mayıs belirtisi yok
bu soğuk kasım yağmurlarında.
Aylar da gitti, ben de sen de.
Ben imla öğrendim senin gittiğin günden beri.
Dahi anlamındaki de ayrı yazılıyormuş bizim gibi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!