Doğrunun Kırılganlığı Şiiri - İlhami Şenol

İlhami Şenol
134

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Doğrunun Kırılganlığı

Doğrunun kırılganlığı,
Herkesin aynı yerden beslendiği bir ortamda, mutfakta yemeğin lezzetinin ayrı olduğu öğretiliyordu.
Aslında yemek aynı kazanda pişmişti.
Fakat yemeği tadanların birinin dili dağlanmıştı.
Birinin dili buzdan çıkarılmıştı.
Diğerinin dili ise acı bibere yatırılmıştı.
Sonunda aynı yemek herkeste ayrı tat yaratıyordu.
Herkes aynı yemeği ayrı algılıyordu.
Herkes bu yemek benim için yaşamsal öneme haizdir diyordu.
Yemeği pişiren gerçeği biliyordu.
Yemeği yiyenlerin dilleri, beyinleri, gözleri ayrı işlemlere tutulmuştu.
Aynı yemeği farklı adlandırıyordu, yemeği yiyenler.
Sonunda yemek yüzünden birbirlerine giriyorlardı.
Kimi yemeği ayrı tarif ediyor.
Kimi acı buluyor.
Kimi, tatlı buluyordu.
Ah bir bilselerdi dillerini dağlayanları.
Bilemiyorlardı.
Aynı yemek için birbirlerini kırıyorlardı.
Sahip, dilleri dağlıyordu, dilleri acıya batırıyordu.
Çağlar boyunca aynı yemeği ayrı yemek diye sunuyorlardı.

İşte aynı yemek gibi doğruda bir merkezde hazırlanıyordu.
Kitlelerin algılamaları ile oynanıyordu.
Kitlelerin doğruyu farklı algılamaları, kendi doğrularını yaratmaları için doğru üzerinde heykeltıraş titizliği ile uğraşılıyordu.
Böylece aynı doğru ışıklandığı odaktan vardığı yerde farklı görülüyordu.
Farklı değerlendiriliyordu.
Sonunda herkesin kendi doğrusu gerçekleşiyordu.

En büyük gerçek yaratandı.
Ancak yeryüzünde O’nu anlatan dört kitap bulunmaktaydı.
Aynı Allah için dört din, dört kitap bulunmaktaydı.
Aynı Allah için, tek yaratan için, insanlık belli coğrafyalarda dörde bölünmüştü.
Hatta Allah için, ama farklı kitapları için birbirlerini öldürmeleri için savaşlar ilan ediliyordu.
Allah için, ama farklı dönemlerde indirilmiş kitapları için, insanlar din savaşlarına gözlerini kırpmadan gidiyordu.

Doğru inanılmaz bir gerçekti.
Ama yeryüzüne geldiğinde, yeryüzüne atmosfere girdiğinde ışık gibi kırılıyordu.
Artık hangi toprağa düştü ise, o topraktakiler bu bizim doğrumuz diyorlardı.
Bunu için de, diğerlerinin doğrusunu kabullenmiyorlardı.
O zaman insanlık doğrunun kırılganlığında bir adım ileriye gidemiyordu.

İnsanlığın mutluluğunu, insanlığın huzurunu, insanlık sevgisini, insanlığın kardeşliğini, insanlığın barışını, çocukların gülümsemesini kendi doğrularının kabullenilmesinde görüyorlardı.
İnsanlık tam beş bin yıl yitirmişti.
Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin insanlığın kardeşliği beş bin yıl önce nerede başlamışsa orada duruyordu.

İlhami Şenol
Kayıt Tarihi : 2.4.2011 17:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İlhami Şenol