Doğru Olmak Şiiri - Duran Angın

1

Her ihtimale karşı
Ben yine şöyle başlayım
…….. ......... ve ben
Ya da borsada bir aracı kurum
İçinde haliyle çalışanları olan
Yoksa nasıl geçeceklerdi benimle diyaloğa
İşte böyle başlıyor benim maceram
İçinde yalan dolan olmayan
Belki biraz metafor haliyle tanımlar
Ama hepsi gerçek mi gerçek olan
Ne iftira ne yalan ne dolan
İçinde fitnelik falan da olmayan
Aslen onlar verdi bana gözdağı
Eğmedim buna boyun ama
Zaten yalan dolan olmaz iyi kötü şair olandan
Bunu anlamaz diyemem biliyorlardı aslında
Ama inkar yolu seçdiler kısa yoldan
Neymiş aranmamışım kayıtlı numaralarından
Buyurun size tam bir cenaze namazı
Bu kılınır mı kılınmaz mı bilmem ama
İşin aslı anlatılacak bu şiirsel masalda
Belki de bu bir ilk olacak böyle bir alanda
Belki ilgi çekecek belki çekmeyecek ama
Öyle bir referansa olacak ki bu
Bir ışık gibi olacak belki de insana
Şiirlerimi hafife almış olanlar
Belki de buna şaşıp kalacaklar
İşte buradan
Bir kitap olacak kadar
Şiirler çıkacak
Garip buldular ya bu şairi
Sağdan soldan vuracaklar
Bu yetmedi bir de gözdağı
İadeli taahhütlü bir cevapla
Sözde su yüzüne çıkacaklar

Yazmadan arzuhalimi aradım oysa
Ukala olup çıktılar bir bir karşıma
Nede olsa işlerini almışlar sağlama
Sen istediğin kadar “değil” de onlara
Birde suçlu olursun adamların yanında
Vururlar hep vururlar abalıya
Bu yetmez gibi birde gözdağı
Bakalım şair boyun eğecek mi buna

“İlgi” diye başlamışlar yazdığım arzuhale
Bakalım ne diyorlar kendileri açısından
Bende yalan yok dedim açıktan açığa
Şube müdürü olan aradı ve hatta
Ak saçları olan Mukadder
Aradı da aradı sanki bende yalan var
Daha önceleri de aranıyordum oldukça
Buna da “yalan” diyorlar kendileri acısından
Oysa kendilerinin almış olduğu hisse hala bu abalıda
Atsam atamıyor satsam satamıyor batmış borsada
Az veya çok almışlar mı almışlar
Bunda bir yalan mı var
Şube Müdürlerine bunu anlattığımda
Buna da ukalalık yapıyor batışı konusunda
“Kardeşler girmişte bir araya” yoksa sağlam da sağlamış
Haydin dostlar birlikte bakalım ne anlattıklarına…

“İlgi:”
28 HAZİRAN 2018 ve 3 Temmuz 2018 tarihine kadar
Nice sular akmış oysa köprünün altından
Sanki hiç haberleri yoktu üstatların bundan
Şikayetlerimle ayaklanmışlar an mı an
Sanki bilmiyorum kimi kime şikayet ettiğimi
Tekeden süt çıktığı görülmüşümdü bugüne kadar
Birde iadeli taahhütlü cevap yazıp durmuşlar
Neyimmişler meğer sütten çıkmış ak kaşıklarmış
İftira atmışım sanki ben bunlara daha neler neler

Ve devam ediyorlar elbet
“İlgili yazılarınız ile Şirketimiz nezdindeki”
Şu “müşteri numaralı hesabınız ile “
Burada birde benim garip kardeşim var işin içinde
Adı Memet mi Memet
İtaların en sonunu getirip koymuşlar en başa hemen
Şu kanal yapılacakta İstanbul’a çıkacak EMLAKKONUT
Ölme eşeğim ölme demiştim bunu bana söyleyenlere
Yavaş yavaş gelelim şu bizim destan olacak meseleye

Hani beni hiç denecek kadar aramamışlar ya
Yalana bak yalana hem de öyle bir yalan
İspatı yok nede olsa diyorlar galiba
Oysa dijital bir çağdayız yeter ki istenilsin
Doğru olan gerçek hemen çıkar ortaya
Güçsüzüz ya hemen eziyorlar akıllarınca
Yoksa hemen kelleleri giderdi o an
Hiç bu kadar beklenmezdi bilirim adım kadar
Gözü kör olsun güçsüzlüğün ezip dururlar
Birde abalı olursan vururlar da vururlar

Dedim ya kardeşimin Adı Memet
Bununda var bir hesabı elbet
Sanki bilmiyor bunu Ali Şafak
Sorsalar söylerdi belki de
İftira atamam bu konuda
Varsa suçu günahı kendine

Bu gerçek olan masalın içinde kardeşte var
Yoksa bilmez miyim ne gerek vardı buna
Sanki “vekalet ibraz edilmiş olsaydı” eğer
Didik didik edip analarını mı ağlatacaktınız bilmem
Veya bu olup biteni kabul edip hak mı verecektiniz
Geçin bunu geçin boş bir savunma sizinkiler
“bununla birlikte” deyip geçiyorsunuz hemen ilgili yazıya
Sanki bunu da bilmiyordu müdürünüz Ali Şafak olan
Göndermişiniz adamı oraya buraya
Gönderiyorsunuz bari Mukadder’ide göndereydiniz onunla
Yoksa çapanoğlu ararım ben bu işin arasında
Kardeşimin şifresiyle işlemler yapmışım
Bu da aykırıymış mevzuata
Sanki hesap boşaltmışım laf diye sokuşturmuşunuz bunda buraya
Kapana sıkışmışısınız çıkmaya çalışıyorsunuz boşu boşuna
Hiçbir yere gidemezsiniz blöf yapıyorsunuz aklınızca
Sanki ben etmeyin tutmayın dedim bana bunları yazdınız ya
Ben daha da güçlendim böyle bir gözdağı verdiniz ya
Suç duyurusu meselesine de geleceğim her şeyin bir sırası var
Bileğimizi büküyorsunuz çeşitli mevzuatlarla
Bükün bakalım bükün ama ben size boyun eğmem
Vicdanım bilir ki o hep haklı yerde
Siz istediğiniz kadar suç unsuru oluşturun kendi kendinizce
Bir tek doğru vardır o da hiçbir yere eğilmez
Bilmem bunu bilir misiniz boşa kürek çeken beyler

Mevzuat falan deyip aba altından geçersiniz bir şeyler
Siz doğrusunuz size bakılırsa ben ise hep yalan
Kitabına uydurmasını bilirsiniz sizler mevzuat yasa
Ben ise abalı bir derviş vurun vuracağınız kadar
Ben kaçmadım siz ise linçe hazır bir kıta
Yazdıkça yazmışınız bir sürü boş savunma
Sizde atmışınız Müdür olarak bunların altına bir imza

Şirketinizde şirketiniz benimde bir hesabım var orada
Bu hesap asla kapanmayacak sizin merkeze geçti nede olsa
Bilmem hatırlar mısınız batmış bir şirketin hissesi var
Bu hisseyi de siz aldınız bana belki hatırlamazsınız ama
Ben adım kadar eminim iadeli taahhütlü cevaplar yazdıranlar
Ve haliyle bunun altına en son imza atmış olanlar
Onca yalan yanlış savunmalarla düzlüğe çıkılmaz

Sanki ninem aramış beni
Hani şu sizin şubelerinizden veya dedem
Gerçi dedede görmedim ben ömrümde
Görsem de o sıralar telefon nerde
Oysa sizin Şubenizde çalışanlardı bu kimseler
Bende tıpış tıpış gitmiştim yalan yok burada
Attım imzayı alıp sattınız üç ay boyunca
Sanki kendi adınıza alıp sattınız ama
Batmış bir armağan bıraktınız benim hesaba
Yalan olmuş bunlardan hiç söz etmemişiniz burada
Sizin işiniz gücünüz hep kendinize yontmak
Biraz testere olsaydınız sorun olmazdı aslında
Ama hiç toz kondurmadınız sizde kendinize
Kabahatin hepsi senin olacak dediniz
Her ne olursa olsun biz yırtarız buradan
Diyorsunuz galiba ya da yani iyi yırtın bakalım
Ama bu köy açık nasıl kapanacak ben anlamam
Siz size kapattınız minare oysa kılıfsız ortada

Haydin gelin yavaş yavaş gelelim biz bu masala
Masal değil yani bu gerçek olan bir destana
Olur mu demeyin ha
Olacak bundan hem de tamı tamına bir kitap
Her önüne gelen haksız bir laf çevirip duramayacak
Belki çıkar diyecekler bir daha bir ozan
Laf çevirmeyle haklı olunmazmış diyecekler
Ve belki de tarihte adaletle anılır olan isme
Layık olmaya çalışacaklar
Kim bilir
Belki de adalet
Vicdana gelecek
Yoksa sacın altında pişmez ekmek
Ya is olur ya toz
Belki de yanıp kül olur
Doğruyu eğritmemeliyiz
Derler belki o zaman

Yılmaz bir Er oldular bana
Bende boyun eğmem dedim buna
Hak peşinde koşacağım hiçbir yalanı olmadan
Ben bunları söylemiştim yazmıştım çizmiştim
İstedikleri kadar sığınsınlar varsıl olan güçlerinin arkasına
Bugün olmazsa yarın gelir haklının yanına hak
Hodri meydan ben karıştırmıyorum öbür tarafı falan
Bu günümüzde geçen gerçek mi gerçek bir masal
Öyle böyle orada burada gizlense de sanki bilmezler
Gaz çıkarmışlarda duyulmamış bu teknolojik alemde
Duran Angın’ı gözdağı ile geri adım attıracaklar
Yani burada yazmışlarda yazmışlar iadeli taahhütlü mektuplarına
Tehditler savuruyormuşum bu borsadaki aracı kuruma
Buraya da geleceğim buraya da her şey sırayla
Güçlüsünüz belki güçlüsünüz şimdilik ama
Buradan da bir tehdit çıkartmayın ha
Dayarsınız yani kendinizi bazı yerlere
Söylemleriniz gerçek değilse eğer
O eğmiş olduğunuz bilek
Asla yere gelmez
Benimde size söyleyeceğim
Şimdilik budur budur beyler

Siz benimle oyun oynamışınız oyun
Oysa ben yalansız dolansız anlatmıştım
Oynayan sizin şube çalışanlar ben ise bir figüran
Yapmayacaktınız bunu bu garip şair olana
Abalıysam da o kadar değilim bu cevabın altına imza atanlar
İşte bunun için çabalarım çabalar size inat mı inat
Belki de hiç okumadınız yazdıklarımı inandınız ne söylendiğiyse
Müfettişlerinizmiş galiba bunlar bir şeyler yazıp koymuşlar
Onlarda hep şirketlerine yontmuşlar da yontmuşlar
Ne anyadan söz etmişler ne Konyadan
Emlak konut’a gelene kadar kırk tane masal var
Uzun atlamayla gelinmiş taaa oralardan buraya
Yazmışlarda yazmışlar hepsi boş bunlar
Sanki su üstüne yazdım ben onları
Hiç birinin ne adı var ne şanı ne şöhreti
Oysa bana almış olduğunuz hissenin batmış şirketi
Hiçte olmazsa bundan söz eder insan biraz
Ne deyim ne deyim yakışmaz hak bilen bir kimseye
Çuvallamışsınız her yazdığınız satırda
Benim inkarım yok ne de korkum var
Yalan değil yanlış değil yazdıklarım
Ne de dolanır oradan buradan
Tanımı “suç” sayıyorsunuz hiç utanmadan
Ne diyeceğime şaşıyorum ben burada
Hangi birine kafiye uydurayım da yazayım
Haydi bana söyleyin bunları buraya yazanlar

Gelelim burada birazda yetkiliye
Yetkililer yalanı sever mi sevmez mi bilmem ama
Bu alemin yetkilileri hep itaati sever
Yoksa sürgün olur kovulur yandakiler
Doğru olan aslıya ne gerek
Herkesin bir aslısı olsun istenmiş galiba
Burada olan bu yoksa onlarda bulur kendini kapıda
Ben işin aslındayım aslında dostlar
Ben çoktan kapatmıştım ama
İş gidip geldi taa bu noktaya
Bunları da anlatacağım bunları da
Hem de hiç mi hiç yalan dolan olmadan

Aslı olsun istedim aslı
Aslı olmadan astarını koymuşlar buraya
Birde atmışlar altına imza
Yüz ara ki yüz bulasın yüz
Hiç kimse yok ortada
Kaçarlarda kaçarlar
Topu oradan oraya atarlar
Amaç kaçarak kurtulmak
Daha maç bitmedi maç
Uzatmalar var…

İşte ben buradayım burada
Sesimde var soluğumda
Ben kaçmıyorum kaçmıyorum
Yılmayacağım yılmayacağım
Yılmaz bir er olanların karşısında

Şimdi siz yani bana iadeli taahhütlü bir cevapla
Neler neler satmıyorsunuz ki aslı olmadan
Birde gözdağı eğer sandınız galiba boyunlar
Haklı olmak güçlü kılar insanı her zaman
Siz istediğiniz kadar atın tutun iftiralar
Şairin yazdığı yazacakları hep ortada
Boşa kürek çekmişler size müfettiş olanlar
Ya da bilinçli bir hareket bunlar
Bunu sizde bilirsiniz aslında onlarda
Hamamda bilirim değişmez taslar
Geleceğim geleceğim ayak üstü yazdığım şiirlere de geleceğim
Anlamlı anlamsız bulduğunuz şiirlerime de geleceğim
Hey hey onca olup biteni anlayıp dinlemeden
Müfettişler gitmiş ellerinde birer keserle
Yontmuşlarda yontmuşlar yontular hep kendilerine
Bize bir mıh bile kalmamış çakmışlar hepsini yere
Yer kendilerinin mülk kendilerinin maaşlarını alırlar elbet
Yoksa onlarda Abbas yolcu olup giderler de giderler
Danışıklık bir döğüş var burada niye desinler
Onlarda aynı çadırın aynı obanın içinde
Dışardan gelmiş birine hak verecek değiller

İşte bunun için edeceğim hikayeye devam
Siz istediğiniz kadar gazel anlatın gazel
Su götürmez gerçekler var gerçekler
Siz istediğiniz kadar inkarcı olun
Elden geldiği kadar çıkar su yüzüne
Bulanık dersiniz galiba su bulanık
Bu bulanıkta bulunmaz sanırsınız belki de
Ama vicdan kazır da kazır bunlara vicdan
Doğru bir şey yalan olmaz ki vicdanda
Siz kendi obanızda yazıp çizmişiniz
Benim yanımda boş bunlar
Haydi yavaş yavaş başlayalım
Biz bu gerçek olan masala