Doğduğunuz gün yaşamaya başlarsınız, hayatta başlamazsınız. Başlamak ve başlamak olarak iki başlık atalım. Yazılışları, okunuşları hatta anlamları bile aynı fakat farklı oldukları tek nokta hangi zamanda kullandığınızdır. İnsan dünyaya gözlerini açtığında, çevresindeki her şeye meraklı gözlerle bakar. Bunu gözlemleme aşaması olarak görebiliriz. Duyma ve tanıma işlemi. Her şeye ve herkese eşit adımlarla yaklaşım. Normal bir insan bunu 15 yaşına kadar sürdürebilir.
İkinci başlamak olarak attığımız başlığa gelince, temel gözlemleme olarak adlandırabiliriz. Duyma, tanıma, hissetme vb. gibi araştırmalardan sonra yaşama başlamak biter, hayatta başlamak başlar. Kendinizi ve çevrenizi değiştirmek için en iyi fırsattır aslında 15 yaşında olmanız. Yaşadığınız çevrenin geleneksel ve kültürel düzenine ait olabilirsiniz ama düşünceleriniz farklı olabilir. Hiç dikkat etiniz mi milyonları yöneten sadece bir kişidir. Ülke başkanları, krallar, padişahlar ve daha nicesi. Herkesin düşüncesine kulak asıp, herkesle birlikte yol aldığınız gün öldüğünüz gündür. Kendi yönergenizde, kendi yolunuza saptığınız gün hayata başlamış olursunuz. Herkesin doğrusu sizin yanlışınız, sizin doğrunuzda herkesin yanlışı olabilir. Hayata başladığınız gün, hergün yeniden düşeceksiniz. Bir düzeni, bir toplumu ve en önemliside bir düşünceyi değiştirmek, dünyayı değiştirmek demektir. Dünyayı değiştirmek istiyorsanız, ilk olarak kendinizi değiştirerek başlamalısınız. Daha iyi yaşanılabilir bir dünya için, daha güzel yarınlar için en önemlisi ise insanların birbirine daha fazla sevgi, saygı duyduğu bir dünya için hayata başlamalısınız. Karanlık yollardan geçmek, risk almak, susmak ve bazende bağıra bağıra konuşmak zorunda kalacaksınız. Dünyayı değiştirmek istiyorsanız, sabretmeyi öğrenmelisiniz. Fikir, düşünce, kültür, etnik köken, ten rengi... dünyayı değiştirmek istiyorsanız, insan olarak bakmayı bilmelisiniz. Birgün hayal edilemeyen bir düzeni kurmak istiyorsanız, bir sonraki kuşaklar için daha güzel bir dünya bırakmak istiyorsanız, öldüğünüzde arkanızdan güzel sözler söylenmesini istiyorsanız, umursamamazlıklarınızı unutmalısınız. Dünyayı değiştirmek istiyorsanız, dünya hayatına aldanmamalısınız.
H.A.
Daha dostum eller ile gezer mi?
Solmuş derler gül benzinin iziği,
Daha dostum eskisinden güzel mi?
O ne dedi, sen ne dedin varıncak?
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta