Yozgat…
Bozkırın yüreğinde,
Rüzgârın saz çaldığı,
Güneşin alnını öptüğü diyar…
Tarih, toprağında saklı,
Kökleri derinlerde,
Hititlerin gölgesinde,
Selçuklu’nun izinde,
Osmanlı’nın taşında, toprağında…
Ey Yozgat!
Kim bilir kaç sevda yanmıştır bağrında?
Kaç yiğit ayrılmıştır,
İçinde memleket hasretiyle,
Gurbet yoluna düşerken?
Sırçalı Köşk’ün fısıltıları,
Saat Kulesi’nin zamana direnişi,
Ve çam kokulu tepelerinde
Şiir gibi bir sessizlik…
Kır Dağları’nın eteğinde,
Bozok Yaylası’nda,
Bir rüzgâr eser…
Yükseklerden, serin serin…
Kulağına fısıldar:
"Yiğidin harman olduğu yer burası…"
Bağlarında üzüm,
Dağlarında kekik,
Yüreğinde vatan kokusu var.
Ve ne zaman gitsen,
Geri çağıran bir ana gibi,
Bağrını açar sana…
Ey Yozgat!
Toprağın sert, insanın mert,
Diline destan,
Gönlüne vatan…
Ben senden doğdum,
Sen benden akıyorsun,
Ve nereye gidersem gideyim,
İçimde hep Yozgat türküsü…
Kayıt Tarihi : 1.2.2025 23:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!