Suçsuzluğum inerken şehre buğün - terkediyordu yüzün beni (...)
dönük bir sırta ne denli yabancıymış oysa ruhum...
Kapının aralığından gölğen vuruyor bu gece,
hiç bilmediğim bir yalnızlıkla seviştirir gibi alaycı bir acı yontuyor tüm gövdemi...
Üşüyerek seyrediyorum,hayatın arkopellerindeki o acımasız titremeyi şimdi...
Ve sen sırtını dönerek ikimize - ömrümüze,hiç tanımadığımız kadınları,adamları hayatlarımıza katarak bir cinayetin tam orta yerinde yapayalnız bırakıyordun beni... Elimde,duvarlara çarpa çarpa kendisini parçalamış kalbim...
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman