Eylüllerde buyarken, ağustosta donarken
Tûr Dağında yanarken canımı buz kesen et.
Tan eyvâhla batarken, kör karanlık doğarken;
Geceyi saçıp yere zifiri gün çeken et.
Eylüllerde buyarken, dökülerek solarken...
Ey gönlümde taht kuran bahtımın gülce şahı!
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Vallahi kardeşim çok değişik anlatım tarzın var.Sanki mecnun misali o devirde yaşamışsın.Tabi kendini aşkın için yıpratmış olduğunu ve bu acıya nasıl dayanacağını sevgiline sorgulamışsın.Sana tavsiyem kimse bu sözlerden anlamaz onun için biraz günümüz türkçe'sinden yaz.Kolay gelsin.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta