Zoru başar,
Kolayı onlara bırak.
Terazin adil olsun,
Hile senden uzak...
Kalemim kılınç, sözüm kurşundu
Kestim olmadı, vurdum olmadı.
Kaderim çileydi cahiller beni buldu
Çektim olmadı, yandım olmadı.
Yollar çağırdı, dağlar set oldu
Kalemim yine boynu bükük yine çaresiz,
Yüreğimden süzülecek itiraflar bekliyor.
Oysa ki uykusuz, kırık ve herkes içinde kimsesiz,
Dost dost diye dilenen bir dost ölüyor.
Dışarıda in cin top oynarken,
Yeminler edip sözler veren,
Ölürümde bu yoldan dönmem diyen,
Helalimdir deyip elimi tutan,
Dizinde uyuduğum; yarim nerede?
Dokuz ay karnında yük olduğum,
Dünya güllerini sever översin de
Ahiretin Gül'ünden bi habersin.
Ecel kapını çaldığı an
Feryat figan ile dizlerini döversin.
Açılır sayfalar hep birer birer,
Kimi ak kimi kara.
Yüreğime inceden bir sızı girer,
Vitrine çıkar kanayan yara.
Merhem sürer yarama,
Nazarı şöyle dursun, ibret olmak için
Çağlayanlar aştım, Çin'e ulaştım ilim, irfan için.
Ahirette gül cemalin görmek için
Ben Yunus oldum görmez misin?
Çiçek değil güneş olam cihana
Everes Tepesiyle boy ölçüşmen nedendir?
Eteklerinde ırmak olmak varken.
Gün ertesi bilesin ki yarındır,
Sabredipte güneşin doğuşunu beklersen.
Bir bir düşen yaprakları sayarken,
Yüreğinden bir parça kopar insafsızca.
Kış gelirken baharı düşlersen,
Acı poyraz vurur aşklarını; hayasızca.
Kuruturlar yaş olsan da; kurunun yanında.
İki meşale var elinde
Biliyorsan yaşa ve öğret.
Bilmiyorsan öğren
Kuran ve Sünnet.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!