Sen gideli yara dolup
Her bir bahtı kara olup
Eski günler beni bulup
Gündüz gece içiyorum
Anıları ana ana
Ateş gibi yana yana
..
yağmur yağıyor derinden derine
yer gök karanlık
toprak ıslak
güze yeşil yandı
yaza kırmızı
doğa kanunları gereğince
hep böyle olacaktı
..
Ah canım dünya! Din, doğa, kültür, yaşam varlığına
Savaş yaratılar bitmiyor…
Doğa ağlatan hallere hız almaya yeşiller
Terör kucaklatanlar
İnsan yaşamı hallere kurtarış türeyenler
Terör soluklatanlar
..
Uyanmış doğa,
Bürünmüş yeşile,
Gülümsüyor bizlere,
Bir taze gelin gibi,
..
Ben uzun yol yolcusu
Işığa çizdim yolumu
Şiirimle ararım onu
Ah olmasaydı dil sorunu!
Müzik gibi resim gibi
Evreni kucaklayamaz şiirim
..
altın gibi kalbi
mazisi cesaret dolu
her mertebede onurlu
başarı peşinde koşmadı
felaket varken başında kardeşlerin
beklemez düşünceler,duygular
elinde serveti feda eder
..
Tanımamış nizamiyeyi
Yıkıp geçmiş sel
Ne camiyi ayırmış
Nede mezarı
O
duadan anlamaz
Ve
..
Yaprakları yalıyor rüzgar
Sarı çiçekler beklemede
Açmış doğa kollarını
Deniz kıpır kıpır
Güneş suyla oynaşır
Aşkım sevgime dolaşır
..
Karardı gökyüzü
Şimşekler çakıyor
Doğa kızgın
Doğa ağlıyor
Sıcaktan kavrulan
Ağaçlar gözyaşlarıyla
Islanıyor
..
Dokunma,sürme, değme, üstüme
Ellerin kirliyse eğer
Ver ver öpeyim
başım üstüne koyayım
İnsanlık için doğa için
gelecek için çalışmışsa
..
Korsanlar gemi kaçırdı, inceliğin ekonomik kriz gündeminde
ABD de Rusya da gemideki yükün peşinde...
Yabancı egemenliğine banka kaçıyor, Tarikat ticaretiydi işte
Dindarlığın şov kısmı çıktı öne, din komikliği esef eşiğinde...
Kuşlar kanatlı uygarlık, yöreden yöreye iklim sevinciyle müjde
..
Koca ser masal urdu
Devler selama durdu
Helim der selim geldi
Ol aya masa kurdu
Se kayi iki sema
Ol adem hasbi şema
..
Bir sabah uyandı kelebek Dae
Mini miniydi kanatları,ruhu tazecik
Maviydi gökyüzü,toprak verecen
Güneş altın sarısıydı,doğa sevecen
Bir sabah fırladı kelebek Dae
Mavi maviydi kanatları,ruhu olgun
..
çiçekler açıyor bahar kapıda
çiğdemi zambağı tüterken
ömür gün gün doluyor
gülüm solmasın
dağlar göverdi
kırlangıçlar yazıda
leylekler sığırcıklar gelir
..
deniz kokar terin tuzlu mu tuzlu
doğa eser serin buzlu mu buzlu
ana mercan baba yosun olunca
kalabalık dünyan sesin dolunca
susuzluğun geçer tasın dolunca
deniz kokar terin tuzlu mu tuzlu
..
Biz mi götürdük giderken,
Kendimizle
Nerde o demler,o anlar
Kaybolmuş ruhumuzun cennetleri
Geldiğimiz yer sanki başka bir diyar,
Azdırılmış bir nehrin girdabında mı,insanlar
..
Dağlarım pınarlara dolanmış,
Aklı çeşmelerde suların,
Sakin dünyanın kurbağaları ve bir sinek,
Doğa hayat yaşam,
Ne için ölmek gerek?
..
Baharda
Doğa uyanır
Sizler gibi
Mevsim
Ne olursa olsun
Fark etmez
Sizler benim
..
Ağaçla bir bütün olan yaprağın ayrılma vaktidir
Eylül
Yavaş yavaş doğa ananın elini eteğini bu kirlenmişlikten
Çekip arınma, yaralarını onarma, yeniden doğuma hazırlanma vaktidir
Eylül
..
ruhuma karalar giydiren doğa
oysa sana gelinlik ne de güzel yakışmış...
..