Diyargamliga Şiiri - Seyfi Karaca

Seyfi Karaca
5092

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Diyargamliga

Akşam akşam böyle..
Büyüdükçe büyüyen hüzün alacası ikramlara sargın sarmaşık
Cigaralı kederin lisanslı buruklukları efkara çekip düşe yorduğu
Sandalyasına yığılmış bir eşik önü
Ya da pencere dibinde uzakların alıp götürdüğü kendinden bi habere derin suskunluk
Yan etkileri şeker şerbet acısında yutkunup denenmiş zincirden yahut kayıştan
Çakmak çakmağa fal taşı gibi
Koparıp söktükleriyle çıranın bittiği, günün söndüğü saatin durduğu yerde duman olup
İhtiyar mevsim sadakası kış soğuğu mangalında kestane kavurur gibi kaldırımlar kenarında
İster gel ister kal sirenleri çaldığında ruhsatlı ayrılıklara tirenlerin kalkış saatinden
Büküldükçe büzülen parıltılı kolye kamaşması belki de koptu kopacak tespihtir
Işığı gölgeye bağlayan
Herkesin üstünde kendini giyinerek sonbahar sonrası avlunun güneş alan sıcaklığına
Aynadaki dondurucu yalnızlığın buz tutan gömleğini yuyup kurulayan paslı kancadan
Kronik saksıdan
Süslü salondan
İlk ve son duraktan
Böyle birden bire kalkıp gitmelerin elveda çığlıklarına benzer sökün söküne konar göçer
Aşınmış taşları adımlayarak yüksek duvarlar boyu karanlığın afişlediği diyargamsa
Yapmacık el fenerleri gibilerden hem yanar hem döner
İki yakası pırıl pırıl ağaçlandırılmış ılıkla gölgeler arası bulvarlarda
Kendinden beklenmedik bir şekilde yaz olan kış güneşi gardiyan rolü kesen piyesten
Yarın
Bir başka yarında erir kaynar karışır kaybolur biter tükenir ve bugünden tezi yok…
Hebasız haramsız insansan şimdi
Hayatsa şimdi
Yaşamakşa şimdi
Aşksa ,
Yoksan hiçbiri..

Şubat/24

Seyfi Karaca
Kayıt Tarihi : 6.2.2024 15:39:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Seyfi Karaca